İktidarın rektörleri

ODTÜ’deki polis şiddeti yerine öğrencilerin protestosunu kınayan çok sayıda üniversite rektörünün geçmişleri, iktidar ile ilişkilerini gözler önüne seriyor

ONUR EREM
Yiğit Özgür karikatüründen uyarlama

Yiğit Özgür karikatüründen uyarlama

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi:

Üniversite rektörü Adem Esen, geçmişte AKP Konya Selçuklu Belediye Başkanı olmuştu. Belediye başkanlığı döneminde Selçuklu Belediyesi, durduğu yerde çöken Zümrüt Sitesi’nde 92 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından açılan davada mahkum olmuş, belediye cezayı ödemeyince belediyenin banka hesabı ve gayrimenkullerine haciz konulmuştu. Adem Esen, faciada ölenlerin arkasından menfaatperestlik yapıldığını ifade etmişti. İçişleri Bakanlığı ise Adem Esen’in hakkında soruşturma izni vermemişti.

Marmara Üniversitesi:

Rektörlük seçimlerinde birinci olan Necla Pur’un yerine, üçüncü sırada yer alan ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Zafer Gül atandı. Pur’un 482 oyuna karşılık Gül’ün 302 oyu bulunuyordu.

İstanbul Teknik Üniversitesi:

Rektörülük seçimlerinde 458 oyla birinci olan Muhammed Şahin’in arkasından 317 oyla ikinci olan Mehmet Karaca 6 Temmuz 2012’de rektör olarak atandı. Karaca, rektörlüğe gelir gelmez YÖK’ün yasal bağlayıcılığı olmayan bir tavsiye mektubunu uygulamaya sokarak 50d kadrosunda çalışan asistanları işten çıkarmaya başladı, İTÜ’de büyük protestolara yol açtı.

Yıldız Teknik Üniversitesi:

Rektörülük seçimlerinde oyların yüzde 81’ini aldıktan sonra rektör olarak atanan İsmail Yüksek 6 Ekim 2012’de Recep Tayyip Erdoğan’a fahri doktora unvanı verdi ve ”Eğitim ücretini kaldıran değerli Başbakanımıza teşekkürler” yazan ”T Cetveli” hediye etti. Yüksek, ODTÜ olaylarına dair açıklamalarına “içtenlikle mi imza attınız?” diye soran bir kişiye twitter üzerinden “emir mi cevap istiyorum vermiyorum ne yaparsın molotof mu atarsın lastik mi yakarsın” diye cevap vermişti.

Galatasaray Üniversitesi:

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga, Sebahat Tuncel’in katılacağı gerekçesiyle Cinsiyet Eşitliğinin İnşası konferansını iptal etmişti. Tolga’nın döneminde kampüs içinde reklam panoları yerleştirilmesi ve kampüs girişlerine turnikeler koyulması öğrencilerin tepkisi çekmişti.

İstanbul Üniversitesi:

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet 2008 yılındaki rektörlük seçimlerinde ikinci olmasına rağmen rektör olarak atandı. Recep Tayyip Erdoğan’ın aile doktoru olduğu ifade edilen Söylet, 2009 yılında Erdoğan’a fahri doktora unvanı vermişti. 2011 yılında İÜ rektörlüğü, Fatih ilçesi sınırlarında yer alan tüm binalarında polisin herkesin üstünü arayabilmesi için mahkemeden karar çıkarttığı karara dava açan ve üstlerini aratmayan öğrenciler hakkında soruşturma başlatmıştı. Söylet döneminde Öğrenci Kültür Merkezi kapatıldı, İÜ’de basın açıklaması yaptığı, slogan attığı gerekçesiyle onlarca öğrenciye soruşturma açıldı, sadece 2009 yılında 54 öğrenci 14 yıl 9 ay uzaklaştırma cezası aldı. Söylet twitter üzerinden “Öğrenci hareketlerini örgütlemek ve bunlara çanak tutmak aşağılık bir durum” mesajı yayınlamıştı.

Bingöl Üniversitesi:

2007 yılında açılan Bingöl Üniversitesi’nin Rektörü Gıyasettin Baydaş’ın oğlu ve kızı başta olmak üzere 5 akrabasının üniversitede akademisyen olması dikkat çekiyor. Bu isimler arasında Buhanettin Baydaş, Abdulvahap Baydaş, Mahmut Baydaş, Zeynep Baydaş Tuzcu ve Fatma Baydaş Caf yer alıyor. Bingöl Üniversitesi Baydaş döneminde Said-i Nursi’nin kitaplarıyla “evrim teorisini çürüten” evrim karşıtı Adem Tatlı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Bilimin Işığında Evrim” konferansı düzenlemesiyle gündeme gelmişti.

Hacettepe Üniversitesi:

2011 yılındaki rektörlük seçimlerinde 657 oyla birinci olan Uğur Erdener’in ardından 501 oyla ikinci olan Murat Tuncer rektörlüğe atanmıştı. Tuncer, Dilovası’ndaki endüstriyel kirliliğin yol açtığı kanser vakalarıyla ilgili araştırma yapan Prof. Onur Hamzaoğlu’nu YÖK’e şikayet etmiş ve hakkında soruşturma açılmasına neden olmuştu. Bir “bilim insanı” olan Tuncer’in “Kızıma cinsel yolla bulaşan ve rahim ağzı kanserine yol açan bir hastalık olan HPV’den korunması için aşı yaptırmam. Aşı yaptırmam, gelecekteki damadıma şimdiden güvenmediğim anlamına gelir” açıklaması, doktorlardan büyük tepki toplamıştı.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi:

2010’da yapılan rektörlük seçimlerinde Atilla Kılıç’ın 171 oyla birinci olmasına rağmen 129 oy alan Hayri Coşkun rektörlüğe atanmıştı. Coşkun’un profesörlüğe yükseltilmesi ile ilgili usulsüzlük tespit edilmiş ve idari soruşturmanın daha sonuçlanmamış olmasına rağmen Abdullah Gül, Coşkun’u rektörlüğe layık görmüştü.

Uşak Üniversitesi:

Üniversitede 2011 yılında yapılan seçim sonucunda en çok oyu Prof. Adnan Şişman alırken, Abdullah Gül seçimi 40 oyla ikinci sırada tamamlayan Sait Çelik’i rektör olarak atamıştı. Çelik’in AKP ile yakın ilişkileri olduğu söyleniyor.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi:

Rize Üniversitesi adıyla 2011’de rektörlük seçimine giden üniversitede Prof. Arif Yılmaz 176 oy alarak birinci seçilmiş, ardından üniversitenin adı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmişti. Arif Yılmaz Kasım 2012’de Recep Tayyip Erdoğan’a fahri doktora unvanı vermişti.

Süleyman Demirel Üniversitesi:

Cemaate yakın olduğu ifade edilen Rektör Hasan İbicioğlu öğrencilere “okulda siyaset istemiyorum” demesiyle kendinden söz ettirmişti. 215 bin liraya Audi A6 makam arabası almasını eleştirenlere ise “Bazı üniversitelerin makam araçlarının fotoğraflarını gördüm, ‘ben zenci miyim kardeşim, ben neden almayayım’ dedim. Güvenli olmak zorundayız. Ben bu araçların en lüksünü alacağım” diye cevap vermişti.

Rektörleri veya senatoları tarafından ODTÜ’deki öğrencileri kınayan üniversiteler:

  1. Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  2. Afyon Kocatepe Üniversitesi
  3. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
  4. Atatürk Üniversitesi
  5. Bingöl Üniversitesi
  6. Bitlis Eren Üniversitesi
  7. Çanakkale Üniversitesi
  8. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  9. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi
  10. Galatasaray Üniversitesi
  11. Hacettepe Üniversitesi
  12. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
  13. İstanbul Teknik Üniversitesi
  14. İstanbul Üniversitesi
  15. Kafkas Üniversitesi
  16. Karadeniz Teknik Üniversitesi
  17. Kırklareli Üniversitesi
  18. Mardin Artuklu Üniversitesi
  19. Marmara Üniversitesi
  20. Mimar Sinan Üniversitesi
  21. Muş Alparslan Üniversitesi
  22. Namık Kemal Üniversitesi
  23. Necmettin Erbakan Üniversitesi
  24. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
  25. Sakarya Üniversitesi
  26. Süleyman Demirel Üniversitesi
  27. Türk Hava Kurumu Üniversitesi
  28. Trakya Üniversitesi
  29. Uşak Üniversitesi
  30. Yıldız Teknik Üniversitesi

ODTÜ öğrencilerini kınayan öğrenci konseyleri:

  1. Bursa Teknik Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Fatime Zehra Köse
  2. Fatih Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Mehmet Emre Polat,
  3. İstanbul Şehir Üniversitesi Öğrenci Birliği,
  4. Kayseri Erciyes Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Aysen Tarcan,
  5. Maltepe Üniversitesi Öğrenci Konseyi
  6. Mersin Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Harun Uzun
  7. Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrenci Konsey Başkanı Feyzullah Tecirli,
  8. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Enes Güneş

Erdoğan’a fahri doktora veren üniversiteler:

  1. Fatih Üniversitesi
  2. Maltepe Üniversitesi
  3. İstanbul Üniversitesi
  4. Karadeniz Teknik Üniversitesi
  5. Piri Reis Üniversitesi
  6. Harran Üniversitesi
  7. İstanbul Aydın Üniversitesi
  8. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

(Bold ile yazılan üniversiteler rektörleri, senatoları veya öğrenci birlikleri aracılığıyla ODTÜ öğrencilerini kınayan üniversitelerdir)

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Haber içinde yayınlandı ve , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

21 Responses to İktidarın rektörleri

  1. yasin dedi ki:

    rektör atamalarındaki adaletsizliklerden bahsederken bir yazı da ahmet necdet sezer’in rektör atamalarıyla ilgili yazmanızı rica ederim.

    Beğen

    • nejat dedi ki:

      a.n.sezer i elestirip devranı aldıgı haliyle, elestirdigi sekliyle sırf artık kendine hizmet ediyor diye dondurup ad hominem lerle halkı uyutanlara aman sakın soz soyleme yasin.

      Beğen

      • yasin dedi ki:

        ben bu eleştirilerin haksız olduğunu söylemiyorum. benim karşı olduğum nokta senin de dediğin gibi eskiden beri süregelen devranın bu hükümet tarafından getirilmiş gibi lanse edilmesi.

        Beğen

  2. hakan dedi ki:

    @yasin bu işin sonu yok, al birini vur ötekine. Bu ülkede zaten bir tek ya ulusalcı ya da muhafazakar insan yaşıyor ak!

    Beğen

  3. pokeruzmani dedi ki:

    ODTU keşke yaptığı bilimsel çalışmalarla ve yetiştirdiği siyasal anlamdaki kişilerle gündeme gelse ve ülkeyi bilim yoluyla kurtarsalar ama maalesef bu mümkün değil. İlk olarak emperyalistlere karşı olduklarını söyleyen öğrenciler ana dillerinden uzak, anayasaya aykırı, emperyalizme hizmet eden bir dilde eğitim görüyor. Güya solcu diye ortaya çıkıyorlar ama besbelli birileri tarafından düğmelerine basılıyor. Hepsi dış güçler tarafından organize ediliyor. Solcu, sağcı, alevi, kürt, entel, dantel, muhazafakar diye bölünmeye çalışıyoruz. Bu güzide olarak nitelendirdiğimiz kişilerde bunların oyununa geliyor.
    Her şey aslında çok açık. Üniversitenin adı bile “orta doğu” ile başlıyor. Bu tabir bile birinci dünya savaşından sonra sömürmek için ingilterenin şu anda orta doğu denilen bölgeye ilk kez verdiği isimdi. Her şey emperyalizmin kontrolünde. Türkiye’deki bir ayağıda odtü, saf, zeki beyinlerimizi seçip kendi amaçları için kullanıyorlar. Kimse farkına bile varmıyor. Daha bir sürü şey… Önce kendini düzelt sonra diğerlerini.

    Beğen

    • mugalata dedi ki:

      reductio ad absurdum

      Beğen

    • dermanyon dedi ki:

      Kardeşim sen önce cebindeki 10 TL’nin üstüne bak öyle konuş. ODTU bu ülkede zaten en fazla bilimsel duruşu ve üretimiyle ön plana çıkan bir üniversite. Tamda bundan dolayıdırki ODTU öğrencileri karanalığa karşı duruyorlar.
      Hayır Türkiye toprağı NATO toprağıdır diyen, memleketi NATO’nun arka bahçesi haline getiren vatan haini bir başbakanı savunuyorsun sonrada emperyalizm falan diyorsun. Bilmiyorumki ne içiyorsunuz siz?

      Beğen

  4. OE dedi ki:

    Pokeruzmanı,

    ODTÜ zaten yaptığı bilimsel çalışmalarla gündemde. Başbakan da bu çalışma sonucundaki kutlama için oraya gitti zaten. Sorun, oraya 3500 polis, TOMA’lar, sniperlar ile gitmesiydi. Sayın Başbakan’ın anlattığı gibi olaylar çıktı, onun üzerine daha sonra polisler gelmedi yani.

    Üniversiteler bağımsız, özgür olması gereken kurumlardır. Bir üniversiteye örneğin, rektörden yazılı izin alınmadan polis giremez(di). 3500 polisle gelmek, başlı başına bir tahriktir. Şam’a mı gidiyorsun? Savaş halinde misin? Yakın korumalarını alır, güvenlik için de 10-20 neyse polis alır gelirsin. Bir üniversiteye 3500 polisle gidilir mi? Dışarıda al önlemlerini, kampüs zaten kapalı alan. İçeri neden giriyorsun?

    İkincisi, madem temel amaç bilimsel projeyi taçlandırmak; neden AKP şovu gibi lanse ediyorsun? “Biz yaptık, biz ettik.” diyorsun. Öğrenciler, ülkenin bir milli başarısının bütünüyle bir siyasi partiye mal edilmesini protesto edemez mi?

    Muhalefet iyidir. Öğrencilerin tetikte olması iyidir. Örgütlenme iyidir.

    Öyle bir hale geldik ki, her türlü örgütlenme yasaklanıyor, ötekileştiriliyor. Sendika yasak, sivil toplum örgütü kurmak yasak, sol ideolojili grup kurmak yasak. İnsanlarda öyle bir algı oluşturuluyor ki, “örgütlenme” sözcüğünün kendisi terörizmi tanımlar hale geldi. “Örgütlenmek” suç oldu.

    Öğrenciler siyaset yapmasın, çiftçiler siyaset yapmasın, akademisyenler siyaset yapmasın, öğretmenler siyaset yapmasın, işçiler siyaset yapmasın… E kim yapacak? Siyaset AKP tekelinde mi? Demokrasi, siyasete doğrudan müdahale hakkı verdiği, herkesi siyaset yapmaya davet ettiği için benimsenmedi mi? Neden yapılmasın siyaset? Herkes yapmalı.

    Hayır anlamıyorum ki. 18 yaş milletvekili olsun, siyaset yapsın diye yasa çıkaran da bu iktidar; öğrenciler dersine baksın, siyaset yapmasın diyen de bu iktidar. Sizin amaçladığınızı yapıyorlar işte, hatta sizin “Bunlar artık erişkin, siyaset yapabilir, engellenmesin!” dediğiniz yaş olan 18’i de geçmiş, 22-23 yaşında adamlar-kadınlar, siyaset yapıyor. E o zaman, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

    Sevgiler.

    Beğen

  5. mehmet dedi ki:

    Fişleme zihniyetinin art niyetli listesi… karşılarındakiler karşı liste hazırlasa hemen hedef gösteriyorlar bık bık bık diye ötmeye başlarlar…

    Beğen

  6. burak dedi ki:

    “Solcu, sağcı, alevi, kürt, entel, dantel, muhazafakar diye bölünmeye çalışıyoruz.”

    şu an konu itibariyle böyle bir bölünme yokken bölünme yaşıyoruz, amarigan oyunu bunlar tavrıyla olaya yaklaşmak da hükümete karşı dik durabilen herkese terörist diyen hükümet kurmaylarının tutumuna benziyor. dinlemek yok, anlamak yok. bir mantık çerçevesinde olayı değerlendirmek, hak hukuk konuşmak yok. bi sürü ezberlenmiş zırvayla yaftalama ve üzerinden çıkarım yapma şenlikleri var sadece.

    tavsiyem “yeaa işte bi alay bölünmüş genç” deyip bir insan olma şansınıza kapıyı kapatmayın.

    Beğen

  7. pokeruzmani dedi ki:

    Böyle bir bölünme yok derken? Herhalde uyuyorsunuz. Sağcı solcu bu eskidendi şimdi yok ama benim bahsetmek istediğim Atatürk öldüğü günden beri gelen bir süreç. Topluma her kademede empoze ediliyor.
    Ayrıca ben hükümetten bahsetmiyorum, o zaten baştan aşağı facia. Benim bahsetmek istediğim şey herkes elindeki imkanları kullanarak bir yerlere gelmesi ve hata buldukları şeyleri kendi çalıştıkları alanı kullanarak düzeltmesi. Yoksa hiçbir yere varılmaz. Pat diye de hiçbir şey düzelmez, sabırla ve kararlı adımlarla çalışmak gerekir. Beyinleriniz o kadar köreltilmiş ki ne dediğimi bile anlamıyorsunuz. Yazık.

    Beğen

    • Olmbigidinya dedi ki:

      Kardeş sen yakı zamanda bir beynini yıkat, senin idrak yolları iltihaplanmış. Bildiğim çok iyi bir doktor var. İstersen iletişime geçme benimle ben sana tavsiye vermek istemem zaten.

      Beğen

  8. wakuman dedi ki:

    @pokeruzmani

    kendi alanlarına göre iş yapsınlar ve “beyinleriniz o kadar körelmiş ki ne dediğimi bile anlamıyorsunuz.” demen üzerine: peki ya sen beyin bilimci misin de beyinlerin köreldiğini iddia edebiliyorsun? kendi ilgilendiğin alan hakkında fikir yürütsen bunların hiçbiri olmayacaktı yani? beyin bilimciysen de burada işin ne? düğmeye bastırtma! 🙂

    sevgiler.

    Beğen

  9. sedef dedi ki:

    “kendi ilgilendiğin alan hakkında fikir yürütsen bunların hiçbiri olmayacaktı yani?”

    sen siyaset bilimci misin şekerim?

    Beğen

    • nejat dedi ki:

      gitsin poker oynasın. yeter ki onurlu mucadele sergileyen ve her muhalif sesi bastırmaya and icmis silahlı bir guce karsı gelmeyi denemis pırıl pırıl bir genclige dil uzatmasın.

      Beğen

  10. Cenan Pamir dedi ki:

    Tayyip’in kaba etlerini ope ope bitiremediler

    Beğen

  11. BİLGİ AVI dedi ki:

    faydalı bir yazı olmuş

    Beğen

  12. tupbebekcom dedi ki:

    Ne yazıkki bilimin aşağılandığı cehaletin yüceltildiği bir dönem yaşıyoruz. Ancak böyle dönemlerin toplumların gelişiminde önemli olduğunu da söylemek gerekir. Türk toplumu kendisine verilen hakları hiç bir zaman anlamadı. Çünkü savaşmadan almıştı. Şimdi en ufak hakkı geri almak için savaşma zamanı. O zaman kazandıklarımız daha değerli olacak.

    Beğen

Yorum bırakın