Rosia Montana: Transilvanya’nın altını

NICOLA ZOLIN – BirGün için çeviren: ONUR EREM

Madenden akan sular altın renginde.

Rosia Montana, Romanya’daki Batı Transilvanya’nın Apuseni Dağları’nda bulunan küçük bir köy. Ancak bu köy, seçim yılı olan 2012’de siyasal tartışmaların odak noktasına yerleşti. Avrupa Birliği’nin en yoksul ülkesi olan Romanya’nın en yoksul bölgelerinden olan Rosia Montana’da hayata dair her şey bölgedeki zengin mineral yataklarının, özellikle de Roma döneminden beri çıkartılmakta olan altının etrafında dönüyor. Devletin işlettiği altın madeninin verimsizlik nedeniyle kapatılmasının ardından bölgedeki madencilik Rosia Montana Gold Corporation (RMGC) adlı şirketin kontrolüne geçmiş. Şirket hisselerinin yüzde 80,69’una Kanada merkezli Gabriel Resources Ltd. sahip, gerisi ise devletin kontrolünde.

RMGC’nin başlattığı yeni proje Avrupa’nın en büyük altın madeninin açılmasını ve Romanya’nın Avrupa altın üretiminde bir numaraya oturmasını amaçlıyor. toplam 314 ton altın ve 1480 ton gümüş çıkartılması hedefleniyor.

Yüzyıllardır madencilikle uğraşan Rosia Montana’da halkın çoğu yeni iş imkanı ve daha iyi bir hayat hayaliyle bu projeyi destekliyor. Bunda RMGC’nin yaptığı reklamların da büyük etkisi var: iş imkanları, turizm ve restore edilmiş birbirinden güzel tarihi binalarla dolu bir köy.

Rosia Montana’nın etrafını çevreleyen dağlara bakarken köyün geleceği hakkında düşünüyor bütün köylüler

RMGC, köylülere ait binaların neredeyse hepsini, altının işleneceği endüstriyel yapılara dönüştürmek amacıyla satın almış durumda. Bunun sonucunda halkın yüzde 75’i köyü terketmiş bile. Özellikle de gençler daha fazla imkan bulabilmek için kente göç etmiş.

Terkedilen Rosia Montana. RMGC bölgedeki projelerine devletin altın madeni için ekipman ve makine alamayacak kadar kötü durumdayken başlamıştı.

Bütün bu süreç nedeniyle köyün merkezindeki binalar bile kendi haline terkedilmiş. Köyünü terketmeyip gitmeyen, binalarını satmayan az sayıda insan ise “Rosa Montana’yı Kurtarın” kampanyası başlatmış. Kampanyaya katılan eylemciler projenin yaratacağı çevresel tahribatı, su kirliliğini ve siyanür kullanımı sonucu toprağın kirliliğini insanlara anlatmaya çalışıyor.

Rosia Montana’da terkedilmiş bir ev. RMGC tarafından satın alınan evin duvarında madenciliğin sembolünün yanısıra evin inşa tarihi de gözüküyor.

Ülke genelinde kampanyaya olan destek köydekini çoktan geçmiş durumda.

Livia da evini satmayı reddedenlerden.

Hayvancılıktan başka geçim kaynağı olmayan köyde kalan her aileden en az bir birey RMGC’nin işçisi. Bu işçiler evlerin restorasyon işlerinin yanısıra maden projesinde de çalışıyor. Köyün bir kısmı RMGC’den para kazanıp diğer kısmı da RMGC’nin varlığına toptan karşı çıkınca köyde gerilim eksik olmuyor.

Köyü terketmeyen Sobin bir yandan atlarıyla ilgilenirken bir yandan da telefonla konuşuyor.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Çeviri içinde yayınlandı ve , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2 Responses to Rosia Montana: Transilvanya’nın altını

  1. just looking dedi ki:

    Al Romanya’yı vur Türkiye’ye. Romanya gibi fakir bir ülke için belki de hayatlarının fırsatı ama madenin %80’i yabancılara ait. Lanet olası soyguncu politikacılar…

    Beğen

  2. nayat sova dedi ki:

    Bolgeyi ve insanini iyi bilen biri olarak yukaridakilere katiliyorum ama eksik olan noktalar cok, sorununun ana nedeni romen halkinin vurdumduymazligi ve tembelligi, romen devleti kendilerinde altini cikartacak teknoloji olmadigini soyluyor, avrupa birligi uyesi bir devlet bunu soyluyor, hayir yoksa birak orada kalsin, koruma altina al sonra cikarirsin ama rusvet o kadar yaygin ki bu ulkede, abartmiyorum bir devlet bakani 20-30bin dolar icin devleti milyonlarca dolar zarara ugratabilir, muhtemelen de oyle olmustur bu maden isi , bu yabanci maden firmasinin reklamlarini heryerde goruyorum, binlerce insan ise alacagiz, yok sehirin futbol takimina sponsor olacagiz gibi ucuz vaatlerle halki kandiriyorlar, duyarli olanlarin sayisi cok az, duyarli gorunenlerin cogunlugunu festivalden festivale(her sene muzik festivali oluyor bu koyde, amac protesto etmek, ama festivali duzenleyen yabanci altin firmasi) eglenenler, samimiyetsiz bir sekilde sosyal sorumluluk ustlenenler ve kisisel egolarini tatmin edenlerden olusuyor. Sonuc olarak icim acisada bu halka mustahaktir duyorum, ayrica dogasi cok guzel ama 3-5 yil sonra o dogadan eser kalmayacak, yazik…

    Beğen

Yorum bırakın