Roboski’den Suruç’a barış yürüyüşü başlıyor

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barış için Roboski’den Suruç’a yürüyüş başlatacak barış savunucularından Yannis Vasilis Yaylalı: “Katliamların sorumlularının yargılanmasını istiyoruz”

11209663_10153968803174502_5997412398823486019_n

18.08.2015 ONUR EREM @onurerem

Savaşı durdurmayı, Türkiye’nin cihatçı örgütlere desteğini sonlandırmasını ve katliamların sorumlularının yargılanmasını isteyen barış savunucuları 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Roboski’den Suruç’a barış yürüyüşü başlatacak. Bombalara Karşı Kobane’ye Barış Yürüyüşü adı altında gerçekleşecek yürüyüş, iki hafta boyunca 460 kilometre yol alarak Kobane’nin karşısında bulunan Suruç’ta sona erecek. Yürüyüşte yer alacak insanlardan biri de Yannis Vasilis Yaylalı. Yürüyüş fikrini ilk olarak ortaya atan ve düzenleme komitesinde yer alan Yaylalı ile yürüyüşün ayrıntılarını konuştuk:

>> Ne için yürüyorsunuz?

Bu savaş ortamında barışa alan açmamız lazım. Biz bu yürüyüşü savaşın iki tarafının da ellerini tetikten çekmesi için yapıyoruz. Savaşı kimsenin istemediğini, yalnızca Saray’ın çıkarları için yapıldığını görüyoruz.

Üç ana talebimiz var: Kobane’de 25 Haziran’da gerçekleşen katliamın sorumlularının tespit edilip yargılanması, Suruç’taki katliamın sorumlularının tespit edilip yargılanması ve Türkiye’nin Suriye’de IŞİD ve diğer cihatçı örgütlerle ilişkilerinin araştırılması, bu ilişkiyi kuranların yargılanması. Bunun için Birleşmiş Milletler’e sunmak üzere bir mektup yazdık, imzaya açtık. Yol boyunca geçtiğimiz köylerde de bu mektup için imza toplayarak BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon’a göndereceğiz.

>> Yürüyüşe nasıl karar verdiniz?

Kobane’deki katliamın ardından Roboski’den Kobane’ye yürümek istedik. Bu katliamın da diğer katliamlar gibi unutulmaması için yürümek istiyorduk. Hazırlıklara başladık ama bölgedeki saldırılarla uğraşmaktan hazırlıkları tamamlamamız zaman aldı. Roboski’de iki defa güvenlik güçlerinin saldırısına uğradık seçimin ardından, bir arkadaşımız karnından kurşunlandı.

Savaş seçimden sonra başladı ama biz uzun zamandır bölgede savaşa hazırlık yapıldığını görüyorduk. Kalekollar, barajlarla bölgeyi insansızlaştırmalar hız kazanmıştı. Yaşadığımız sınır köyü bile etrafı kalekollarla çevrelenerek açık hava hapishanesine dönüştürüldü. Ve sonunda savaş başladı. Biz bu iktidarın kafasına göre masayı dağıtabileceğini yaşayarak gördüğümüz için uluslararası gözlemcilerin olduğu yeni bir barış müzakeresi yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

>> Nasıl bir rotanız var? Yol boyunca karşılaştığınız insanlarla nasıl bir etkileşiminiz olacak?

Her gün 30 kilometre yürüyerek 460 kilometreyi 15 günde tamamlamayı düşünüyoruz. Yol boyunca köylerde ve ilçe merkezlerinde insanlara Türkiye’nin IŞİD’e karşı tavır alması gerektiğini anlatacağız, bildirilerimizi sunacağız, barış için neler yapabileceğimizi konuşacağız.

Ayrıca Kobane’deki katliamda şehit düşen Rıfat Horoz arkadaşımızın adına zeytinlik için bağış kampanyası düzenleyeceğiz. Rıfat, Kobane’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmış, bölgeyi ağaçlandırmak için bizden zeytin fideleri istemişti. Ama ekme mevsimini kaçırdığımız için gönderememiş, sonbaharı beklemesini söylemiştik. Artık aramızda olmasa da biz Rıfat’ın başlattığı çabayı devam ettirip bir zeytinlik oluşturmak için fidan kampanyası düzenliyoruz. Bir fidanın maliyeti 20 lira, yuruyoruz.barisicinaktivite.com adresinden bağış için hesap numaralarını görüntüleyebilirsiniz.

>> Yürüyüşünüzün engellenebileceğini düşünüyor musunuz?

Evet. Türkiye’de yürüyüş ve gösteri yapmak anayasal bir hak olsa da valiler kafalarına göre yasaklayabiliyor. Roboski’den çıkmamıza bile izin vermeyebilirler ama deneyeceğiz.

>> Bölgede hem güvenlik güçlerinin operasyonları hem de Suruç’ta gördüğümüz gibi bir IŞİD tehdidi var. Güvenliğinizi nasıl sağlayacaksınız?

Yol boyunca yerel belediyelerden bir araç sürekli bize eşlik ediyor olacak.

>> Yürüyüşte kaç kişi olacaksınız? Daha önce yapılan yürüyüşlere katılmış mıydınız?

Ben Halil Savda’nın 2012’de başlattığı barış yürüyüşünde 1.100 kilometre yürümüştüm. Büyük yürüyüşleri örgütlemek zor oluyor. Ayrıca devlet de daha çabuk engelleme refleksine girebiliyor. Bu yüzden sürekli yürüyen 4-5 kişi olacağız. Ancak yol boyunca bize katılanlarla birlikte sayımız artacaktır.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Söyleşi içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın