Üniversitede sahte bilim kongresi!

Sahte bilim olarak kabul edilen ancak AKP’nin yasal düzenlemeleriyle “tamamlayıcı tıp” olarak kabul edilen homeopatinin Ege Üniversitesi’nde kongresinin düzenlenmesi tepki çekiyor. Yurttaşlar kongreye karşı kampanya başlattı

homeop17.08.2015

Ege Üniversitesi’nde 27-29 Kasım tarihleri arasında düzenleneceği açıklanan 1. Uluslararası Katılımlı Homeopati Kongresi tepki çekti. Bilim camiasında sahte bilim olarak kabul edilen homeopatinin kongresi için hazırlanan sitede Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ve Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Zeybek’in davet mektupları yer alıyor.

TTB protesto etmişti

British Medical Journal’da yayınlanan araştırmalara göre herhangi bir faydası olmadığı kanıtlanan homeopatinin tedavi yöntemi olarak kullanılmasının etik kuralları ihlal ettiğine yönelik eleştiriler dünyadaki pek çok sağlık örgütü tarafından dile getirilirken Türkiye geçen yıl beklenmedik bir hamleyle homeopatiyi “tamamlayıcı tıp” statüsüne sokmuştu. “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği”ne karşı açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği “Umut tacirliği ahlaki de, hukuki de değildir” ifadelerini kullandığı açıklamasında homeopatinin tıp fakültesinde dersinin anlatılmadığı, bilimsel olarak geçerliliği kabul edilmemiş, hatta hastaya zarar vermeyeceğine dair bilgiye de sahip olunmayan pek çok uygulamanın bu yönetmelikle kamu hastanelerinde uygulanabileceğine dikkat çekmiş; esas amacın insanların sağlığını ve hastalığını ticari bir meta haline getirmek olduğunu ifade etmişti.

İmza kampanyası

Ege Üniversitesi ve Klasik Homeopati Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği bu kongreye karşı yurttaşlar imza kampanyası başlattı. “Üniversiteler her dalda bilimi ve eleştirel düşünceyi öğrencilerine öğretmekle ve bilimsel gelişmeleri halka aktarmakla sorumludur. Ege Üniversitesi’nin bir sözdebilim olan homeopatiye değil, kanıtlanmış tıbbi tedavilere destek vermesi gerekmektedir. Ege Üniversitesi’nin bu kongreyi iptal etmesi bilimsel saygınlığını koruması için şarttır. Üniversiteler bilim yuvasıdır, sözdebilim yuvası değil” ifadelerinin yer aldığı kampanyaya yüzden fazla imza verildi. Kerem Kaynar tarafından başlatılan kampanyaya chn.ge/1DZoOPF adresinden erişilebilir.

DSÖ de karşı

Dünya Sağlık Örgütü de 2009 yılında bir çağrı yaparak “Gelişmekte olan ülkelerde HIV, tüberküloz ve malarya gibi hastalıkların tedavisinde homeopatinin kullanılması endişe uyandırmaktadır. Homeopati ve bu hastalıklarda ne de grip, ishal gibi hastalıklarda tavsiye ediyoruz. Bilimsel yöntemlerle faydası ispatlanmamış yöntemlerin hastalık tedavisi için kullanılmaması gerekir” demişti.

Homeopati nedir?

Homeopati 18. yüzyılda Alman doktor Samuel Hahnemann tarafından “Çivi çiviyi söker” inanışıyla geliştirilmeye çalışılan bir tedavi yöntemi. Bu yönteme göre bir hastalığın belirtilerini ortadan kaldırmak için sağlıklı insanlarda aynı belirtileri yaratan bir başka madde kullanmak gereklidir. Örneğin modern tıp ateş, titreme ve terleme gibi belirtileri olan sıtma hastalığını kinin içeren ilaçlarla iyileştirirken homeopati yönteminde sıtma olmuş hastaya, sağlıklı insanlara verildiğinde onları terleten, titreten ve ateşlendiren maddeler vermek gerekir. Uykusuzluğun tedavisi için kahve, kaşıntının tedavisi için ısırgan otu, sivilcelerin tedavisi için şarbon hastalığına yakalanmış koyun dalağı, grip tedavisi için arsenik, radyasyon zehirlenmesi tedavisi için plutonyum kullanımı önerilir.

Homeopatinin ikinci özelliği de seyreltmedir, zira bu maddeler seyreltilmediği müddetçe alan kişiyi doğrudan öldürebilir. Homeopatik ilaçların üretimi için kullanılacak madde su veya alkolle karıştırılarak tentür adı verilen bir sıvı karışım elde edilir. Hahneman tarafında pek çok ilaçta tavsiye edilen derişim 1060 birim suya karşılık 1 birim etkin madde kullanımıdır. Yalansavar.org sitesindeki hesaplamaya göre hastanın başlangıçta kullanılan etkin maddeden tek bir molekül alabilmesi için 1041 tablet (dünyanın kütlesinin milyar katı) ya da 1034 litre sıvı çözelti (Dünyanın hacminin 10 milyar katı) tüketmesi gerekli. Bu da satılan ilaçların tamamının sudan oluştuğu anlamına geliyor. Ancak homeopatlar su moleküllerinin birer hafızası olduğunu, içlerinde etkin madde kalmamış bile olsa zamanında içlerinden geçmiş o etkin maddeyi hatırlayarak içine girdikleri vücudun bağışıklık sistemine o maddeye dair hatıralarını aktarıp iyileştirme sürecini başlattığına inanıyor.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Haber içinde yayınlandı ve , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın