ABD Başkanı Barack Obama, 3.7 trilyon dolar ile ABD tarihinin en pahalı bütçesi olan 2012 bütçesini kongreye sundu. Önemli sosyal programlarda ve federal iş imkânlarında kesintileri de içeren bu devasa bütçe, Venezuela’daki Chavez karşıtlarına da özel bir fon ayrılmasını öngörüyor.
3.7 trilyonluk bütçenin 670 milyarlık kısmı Pentagon’a ayrılmış durumda. Pentagon’un bütçesi önümüzdeki yıl da her yıl olduğu gibi artacak gözüküyor. Hükümet, bütçenin 75 milyar dolarını da istihbarat kurumlarına aktarmayı planlıyor.
Yakın tarihte ilk defa, Dış Operasyonlar bütçesi Chavez karşıtlarına en az 5 milyon dolarlık yardım yapılacağını açıkça belirtiyor. Bütçenin açıklama kısmındaysa “Bu fonlar, Venezuela sivil toplumunun güçlenmesine yardımcı olacak, demokratik alanlar açarak Venezuela halkının çıkarlarına ve ihtiyaçlarına hizmet edecektir. Fonlar vatandaşların objektif bilgiye ulaşmasına yardımcı olacak, önemli konular hakkında barışçıl tartışmalar yürütülmesini sağlayacak, demokratik kurumlar ve süreçleri destekleyecek, vatandaşların katılımını arttıracak ve demokratik liderlik için cesaret verecektir” açıklaması yer alıyor.
Açıklamanın betimleyici dili, ABD vergi mükelleflerinin parasını başka ülkelerdeki siyasi gruplara aktarmayı “sevimli” gösterebilir, ancak bu tarz fonlar demokratik ve halkın desteğini alan Chavez’e karşı 8 yıldır yıkıcılık ve destabilizasyondan başka bir işe yaramıyor. Halka açık belgelere göre sadece 2008 ile 2011 yılları arasında ABD, Venezuela’daki muhalefete, seçim kampanyalarında Chavez’e karşı kullanmaları ve halkın görüşlerini etkilemeleri için 40 milyon dolardan fazla para aktardı.
Obama’nın 2012 bütçesinde yer alan bu fon, Dışişleri Bakanlığı’nın “Ekonomik Yardım Fonu” altından verilecek. Bu fon, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley’in de söylediği gibi daha önce “anahtar stratejik öneme sahip ülkeler”deki STK’leri ve diğer hükümet dışı kuruluşları finanse etmek için kullanılmıştı. Ekonomik Yardım Fonu’ndan aktarılacak milyon dolarların dışında da, Venezuela muhalefetine ve ABD politikalarını savunacak kuruluşlara Demokrasi için Ulusal Bağış, Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitü, Ulusal Demokratik Enstitü ve çeşitli başka kuruluşlar aracılığıyla milyonlarca dolar aktarılması planlanıyor.
YASADIŞI FONLAR
Dışişleri Bakanlığı’nın 2012 bütçesinde Venezuela’ya verilecek yardımları açıklaması, tam da Venezuela Ulusal Meclisi’nin siyasi aktivitelerin yurtdışından finanse edilmesini yasaklamasının ardından geldi. Siyasi Bağımsızlığı Koruma Yasası, siyasi partilerin, seçim kampanyalarının ve siyasetle ilgili STK’a yurtdışından para aktarılmasını açıkça yasaklıyor. Peki Washington, Venezuela yasalarına aykırı bir şekilde 5 milyon dolar aktaracağını nasıl açıklayabiliyor?
Geçtiğimiz yıllarda Yurtdışı Operasyonlar bütçesinden Chavez karşıtlarına yardım yapılıp yapılmayacağı böylesine ayrıntılı bir şekilde açıklanmıyordu. Washington 2002’den bu yana Venezuela muhalefetine aktardığı milyonlarca doları USAID altındaki Dönüşüm İnisiyatifi Ofisi’ni (DİO) kullanarak aktarıyordu. Chavez’in Caracas’da bir ofis açmasına izin vermediği DİO, ülkede gizli bir şekilde faaliyet gösteriyordu. 2010 yılı sonunda DİO bu operasyonu aniden iptal etti. Anlaşılan o ki, Venezuela muhalefetini güçlendirmek ABD için çok daha öncelikli bir hale geldi ve bundan sonra doğrudan Dişileri Bakanlığı bu konuyla ilgilenecek. Bunun nedeni ise 2012’de Venezuela’da çok önemli iki seçimin gerçekleşecek olması. Bunlardan biri başkanlık seçimi, diğeriyse yerel seçimler.
Dışişleri Bakanlığı bütçesindeki bir diğer kalem de Küba Devrimi’ni baltalamak için Miami’deki Castro karşıtı gruplara verilecek 20 milyon dolarlık yardım. ABD’deki vergi mükellefleri, emekleriyle kazandıkları dolarların iş yaratmak veya sağlık programları ve sosyal programlarda kullanılmak yerine başka ülkelerdeki siyasi aktivitelere harcandığının farkında mı?
VENEZUELA’YA AMBARGO
Bu hafta Cumhuriyetçi kongre üyesi ve Temsilciler Meclisi Batı Dünyası Alt Komitesi Başkanı Connie Mack, Venezuela’nın terörist organizasyonlarla işbirliği yaptığını söyleyerek Obama yönetimini bu ülkeye ambargo uygulamaya çağırdı. Güney Florida’nın neo-muhafazakâr temsilcisi Mack, bununla da yetinmeyip Venezuela’nın “teröre destek veren ülkeler” listesine eklenmesini istiyor. Bu konuda üç yıldır yapılan lobiler bir sonuca ulaşmamıştı.
Muhafazakâr Siyasi Hareket Kongresi’nde konuşan Mack, demokratik yollarla seçilmiş Venezuela Başkanı’nın “Latin Amerika’daki özgürlük ve demokrasiyi yok etmek için baskı, şiddet, terör ve uyuşturucu gibi silahlar” kullanan bir “eşkıya” olduğunu söyledi, ancak bu öfke dolu iddialarına dair hiçbir kanıt sunmadı. Mack, daha da ileri giderek Hugo Chavez’in “batı yarım kürenin Ahmedinecad’ı ve Bin Ladin’i” olduğunu ifade etti.
Son yıllarda Washington’un sağ kanadı, Venezuela’ya karşı doğrudan saldırı ve müdahale çağrılarını sıklaştırdı. Bu çığlıklara eşlik eden Chavez karşıtı fonlar Venezuela’da karışıklık yaratmanın yanında Chavez’i dünyaya bir şeytan gibi göstererek uluslararası arenada ülkeyi izole etmeyi de hedefliyor. “Dünya polisi”nin bunca çabasına rağmen Venezuela Devlet Başkanı Chavez halkının yüzde 60’ı tarafından desteklenen ve dünya çapında imrenilen bir lider olmayı sürdürüyor.

Znet’ten çeviren: Onur Erem