Gürcistan’ı bekleyen büyük seçim: ABD mi Rusya mı?

Rusya, ABD, AB ve Türkiye’nin bölgedeki dengelerinde kilit noktası Gürcistan 1 Ekim’de seçime gidiyor. Rusya ve Batı yanlısı partiler kıyasıya bir rekabet içerisinde. Anketlere göre karasızların oranı yüzde 40’ları buluyor

ONUR EREM – BirGün

Kuzeydoğudaki komşumuz Gürcistan, ekonomik ilişkilerimizin son yıllarda hızla arttığı ülkelerden. Önce vizesiz geçiş, ardından pasaportsuz geçiş uygulamalarıyla birlikte iki ülke arasındaki etkileşim katlanarak büyüdü: 2012’nin ilk çeyreğinde Türkiye’den Gürcistan’a gidenlerin sayısı 3 kat arttı, Türkiye Gürcistan’ın en büyük 5. dış yatırımcısı haline geldi. Bu yüzden Gürcistan’da önümüzdeki hafta gerçekleşecek genel seçimin sonuçları Ankara’da da hissedilecek.

Gürcistan’ın 1 Eylül’deki genel seçimi öncesi anketler kifayetsiz kalıyor. Bağımsız araştırma şirketlerinin düzenlediği anketlerde kararsız ve cevap vermeyi reddeden kesimin yüzde 40’lar civarında dolanması seçimin sonucunu tahmin edilemez kılıyor. Bu oranın bu kadar yüksek olmasını halkın hükümete karşı görüşlerini açıklamaktan korkmasına bağlayanlar da var. 2013’te yürürlüğe girecek yeni anayasa maddeleri ile başbakanın yetkileri artarken başkanın yetkileri kuşa döneceği için bu seçimin önemi büyük. Seçim sonuçlarını kestirmek zor olsa da Gürcistan’da seçim öncesi atmosfere bakmakta fayda var.

HAPİS REKORTMENİ ÜLKEDE İŞKENCE TEPKİ ÇEKTİ

Gürcistan Başkanı Mikail Saakaşvili’nin iktidardaki merkez sağ partisi Birleşik Ulusal Hareket’in (BUH) seçimden yenilgiyle çıkmasa da oylarının bir kısmını kaybedeceğine kesin gözüyle bakılıyor. 2003 yılında Gül Devrimi’nin ardından iktidara gelen Saakaşvili’nin ABD ile arası çok iyi. Öyle ki, Saakaşvili’yi ABD piyonu olmakla suçlayanlar var. Önceki seçimde yüzde 60 oy almayı başaran parti katılımcıların neredeyse yarısının yanıtlamayı reddettiği anketlere göre yüzde 37 civarında oy alacak. 2008 yılında seçildikten birkaç ay sonra Rusya-Gürcistan savaşı sonucu desteği keskin bir şekilde azalan BUH son dönemde de insan hakları ihlalleri nedeniyle zor durumda. Başkent Tiflis’teki hapishanelerde mahkumlara yapılan işkence vidyolarının ortaya çıkması 2 hafta önce ülkeyi ayağa kaldırmıştı. Binlerce kişinin katıldığı çok sayıda eylemin ardından Başkan Saakaşvili “işkenceye sıfır tölerans” diyerek İçişleri Bakanı’nı görevden aldı. Gürcistan ABD, birkaç adı sanı duyulmamış Pasifik ada ülkesi ve Ruanda’dan sonra kişi başına düşen tutuklu ve hükümlü oranında dünyada 6. sırada. 1 numaralı ABD’de her 100 bin kişinin 730’u tutukluyken Gürcistan’da bu rakam 510. Örnek olması için Türkiye’nin 100 bin kişide 168 tutukluyla 220 ülke içinde 83. sırada olduğunu söyleyebiliriz.

Başkan Saakaşvili’ye göre bu vidyoların hemen seçim öncesi ortaya çıkması Rusya’nın komplosu. Rusya karşıtı politikalarıyla dikkat çeken Saakaşvili gerçek bir batı yanlısı. Öyle ki BUH’un logosu Gürcistan ve AB bayraklarından oluşuyor. Saakaşvili ülkesinin NATO üyeliği için de elinden geleni yapmıştı.

BUH şu anda Gürcistan Parlamentosunu domine eden tek parti. 150 sandalyeli mecliste BUH’un sandalye sayısı 119. Muhalefette Cumhuriyetçi Parti, Birleşik Muhalefet, Hıristiyan Demokratlar gibi sağ partilerin yanında bir de 2008 seçimleridne yüzde 7.4 oy alan merkez sol İşçi Partisi var. 6 sandalyeli İşçi Partisi AB üyeliğini destekleyip NATO üyeliğine karşı çıkan tek parti olarak dikkat çekiyor. Hükümeti protesto amacıyla uzun zamandır meclis oturumlarına katılmayan İşçi Partisi’nin seçimden ne kadar oy alabileceğine dair bir veri bulunmuyor.

İVANİŞVİLİ GÜRCİSTAN’IN CEM UZANI MI?

Muhalefetteki partilerin güçsüzlüğü nedeniyle BUH’un seçim zaferine kesin gözüle bakılıyordu – ta ki 19 Nisan’a kadar. Bu tarihte, 6.4 milyar dolarlık servetiyle Gürcistan’ın en zengin işadamı olan Bidzina İvanişvili, Gürcü Hayali – Demokratik Gürcistan (GHDG) adlı merkez sağ ve Rusya yanlısı bir parti kurduğunu açıkladı. Kuruluşunun ardından kısa zaman geçmesine rağmen İvanişvili partisini bir numaralı muhalefet partisi haline getirmeyi başardı. Partiye üye olanlar arasında 9 yıl AC Milan forması giydikten sonra geçen yıl Genoa’ya transfer olan ünlü futbolcu Kaha Kaladze ve satranç Büyükustası Zurab Azmaiparaşvili de yeralıyor. Ağustos ayının anketlerine göre GHDG’nin oy oranı yüzde 15 civarında. Ancak İvanişvili gerçek rakamın çok daha yüksek olduğunu iddia ediyor. Putin’in büyük desteğini alan İvanişvili’nin en büyük iddiası ekonomide. Gürcistan ekonomisi Saakaşvili yönetiminde son 9 yılda yıllık ortalama yüzde 6 gibi büyük bir hızla büyüse de ülkenin kişibaşı Gayrisafi Yurtiçi Hasılası hâlâ 3 bin dolar civarında. Satınalma gücüne göre bakıldığında 5.600 dolara çıksa da bu rakam dünya ortalamasının ancak yarısı ediyor. Gürcistan ekonomisinin daha hızlı büyümesi gerektiğini söyleyen İvanişvili kendi servetini büyüttüğü hızda ülkenin servetini de büyüteceğini ve kırsal kesimdeki belirgin yoksulluğu azaltacağını iddia ediyor. GHDG’nin kampanyası, iktidar partisinin batıda eğitim görmüş elit yöneticilerinin halkın halinden anlamadığı söylemi üzerine kurulmuş. Tabi 6 milyar dolar serveti olan İvanişvili’nin halkın halinden ne kadar anlayabileceğini zaman gösterecek.

İvanişvili, batıya yansıtılanın aksine ülkenin demokratikleşmediğini; bu yüzden “ülkeyi demokratikleştiriyoruz” diyerek batının desteğini kazanan Saakaşvili’ye destek verilmemesi gerektiğini savunuyor. İvanişvili sadece siyasi faaliyetleri nedeniyle hükümetin 300 milyon liralık yaptırımıyla karşılaştığını, başka ülkelerin de pasaportuna sahip olduğu için Gürcistan yurttaşlığından çıkarıldığını anlatıyor. Batı’da “demokratikleşen Türkiye” algısının nasıl yerleştiğini gördükten sonra İvanişvili’nin işinin zor olduğunu söyleyebiliriz.

TÜRKİYE KARŞITLIĞIYLA SES GETİRDİ

İvanişvili’nin dikkat çeken başka bir özelliği de Türkiye karşıtlığı. Saakaşvili döneminde Gürcistan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile çok sayıda ortak projede yer alması ve Türkiye ile pasaportsuz geçiş uygulaması İvanişvili’yi rahatsız ediyor. Pasaportsuz geçiş uygulamasından sonra Türkiyeli turistler Batum’a akın etmiş, kumar ve fuhuş gibi sektörlerde büyük patlama yaşanmıştı. Sınır bölgelerinde yaşayan Türkiyeliler petrol, et, sigara ve alkol gibi yüksel vergili ürünleri almak için sınırın öte yanındaki dükkanların yollarını aşındırmaya başlamıştı. Eurasianet sitesine göre Muhalefet lideri Türkiye’nin Gürcistan’ı adeta işgal ettiğini, özellikle Batum’da Türkiyelilerin Gürcilerin işlerini elinden aldığını ve Türk kültürünün bölgeye sirayet ettiğini söylüyor: “Sokakta Türklerin döner kokusunu çekmek zorunda değiliz!”

Gürcistan’daki Tölerans Merkezi Ofisi’nden Beka Mindiaşvili Osmanlı geçmişi nedeniyle halkın Türkiye’yi bir düşman olarak görmeye yatkın olduğunu, ABD’ye ve batıya olan bütün tepkisini batılı komşusu Türkiye’ye yansıtabileceğini ifade ediyor.
Ancak benzer yabancı karşıtı söylemlerin sınırın öte tarafında da olduğunu unutmamak lazım. Zira Türkiye, Rusya’dan sonra Gürcülerin en çok çalışmaya gittiği ülke. Doğu Karadeniz’den İstanbul’a kadar uzanan geniş bir kesimde Gürcü kadınları seks işçiliği, çocuk bakıcılığı gibi çeşitli işler yaparken erkekler de merdivenaltı atölyelerde çalışıyor. Türkiye’de de ‘işlerin Gürcüler tarafından çalındığı’na dair şikayetler var. Bu şikayetlerin artması üzerine Türkiye Ağustos ayında 142 Gürcü göçmeni sınırdışı etmişti.
İktidar yarışında başa oynayan iki partiyi incelediğimizde dış politika hariç birbirlerinden pek bir farkı olmadığını görüyoruz. Türkiye’de de zamanında aynı politikalara sahip farklı merkez-sağ partilerin ortaya çıktığı gibi Gürcistan’da aynı durumu görüyoruz. Bu iki parti arasındaki tek fark, arkadalarındaki çıkar grupları. İki partinin de merkez sağ duruşları ve neo-liberal politikaları örtüşüyor. Böyle bir ortamda ülkede sol bir alternatifin olmayışı ise üzücü.

SOVYET SONRASI ÜLKELERİN SENDROMLARI BENZER

Son yıllarda AB ve ABD’den aldığı milyarlarca dolarlık hibe ve kredilerle ülkede reformlar ve altyapı iyileştirmelerinin yanısıra turizm sektörünü de büyüten Saakaşvili, insan hakları ihallerine son veremezse batının desteğini kaybedeceğinin bilincinde. İvanişvili ise batının zaten ülkeye bir hayrının dokunmayacağını iddia ederek rotasını Rusya’dan yana çizmiş durumda. Eski Sovyet ülkelerinde siyasal eksenin batı yanlıları ile Rusya destekçileri olarak çizilmesi sıkça rastlanan bir durum. Ukrayna’daki siyaset sahnesinde son yıllarda yaşananlar bunun etkileyici örneklerinden biri. Anketlerde “En rahatsız olduğunuz konu nedir?” sorusuna verilen yanıtlarda bir numarada işsizlik varken iki numarada da Rusya’nın toprak işgali yer alıyor. Gürcistan’daki seçimin bölgedeki batı-Rusya dengesini ve Türkiye’nin varlığını nasıl etkileyeceğini merakla bekliyoruz.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Yazı içinde yayınlandı ve , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s