09.12.2014 ONUR EREM @onurerem

Milliyet yazarı Kadri Gürsel ve Radikal yazarı Fehim Taştekin dün akşam İstanbul Beyoğlu’ndaki TÜSİAD merkezinde gerçekleştirilen “2014 Biterken Türk Dış Politikasının Değerlendirmesi ve 2015’e İlişkin Öngörüler” başlıklı toplantıda değerlendirmelerde bulundu.

GÜRSEL: BAŞBAKAN POLİTİKACI OLMAYI ÖĞRENSİN

Ne proaktif ne de reaktif bir dış politika izlemeyi becerebilen Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tüm ülkelerle son derece sorunlu hale geldiğini anlatan Gürsel, “Türkiye dış siyaseti şirazesinden çıktı” ifadelerini kullandı. Tutarsız ve kişiselleştirilmiş dış politikası nedeniyle Türkiye’nin ABD tarafından güvenilmez bir ülke olarak görüldüğünü ve ABD’de Türkiye’ye karşı büyüyen bir öfke olduğunu söyleyen Gürsel, Türkiye’nin Tunus’tan Suriye’ye kadar Müslüman Kardeşler rejimleri kurup bunları yönetmek istediğini, bu politikadaki başarısızlığın Türkiye’nin güvenliğini de ekonomisini de etkilediğini vurguladı. Kadri Gürsel bu politikaların mimarı olan Ahmet Davutoğlu için sert konuştu: “Umarım Başbakanımız yeni makamında bir politikacı olmayı öğrenir. Kendisi bir politikacı değil, siyasi aktivist gibi sorumsuzca hareket ediyor”. Gürsel, Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduğu dönemde kendisine “Önceliğiniz nedir” diye soran Batılı bir düşünce kuruluşu temsilcisine “Bizim bir önceliğimiz yok, çevremize enerji yayarak bütün çevremizi değiştiriyoruz” dediğini de aktardı.

TAŞTEKİN: MÜTTEFİK KALMADI

Fehim Taştekin ise zamanında Davutoğlu’nun öğrencisi olduğunu ancak bugün dış politikanın olumlu taraflarını görmek için çok uğraşsa da olumlu bir nokta olmadığını söyleyerek başladığı konuşmasında hükümetin dış politikasını algı yönetimi ve Polonya’ya vizelerin kaldırılması gibi insanların işine yaramayacak sahte müjdelerle kurtarmaya çalıştığını anlattı. Standartlarını AB seviyesine çekmek yerine Rusya seviyesine indirmekte olan Türkiye’nin bölgede Türkmenler de dahil olmak üzere tek bir müttefiki kalmadığını belirten Taştekin Türk dış politikasını “bölgedeki tüm dinamikleri ve Türkiye’nin kendi kapasitesini yok sayan bir çıkmaz sokak” diye tanımladı. İranlı temsilcilerin “seküler iktidarlar döneminde bile bu kadar kötü ilişkimiz olmadı” dediğini aktaran Taştekin “AKP’nin temel hatası dış politikayı meydanlara taşıyıp geri dönüşü olmaz açıklamalarda bulunmuş olması. Eskiden Türkiye tüm çatışmalarda tarafsız kalıp bunun semeresini alırdı, artık her çatışmanın tarafı. AKP’nin dış politikası biraz köylü uyanıklığı ve tüccarlık, biraz da ideolojik ve söylemsel” ifadelerini kullandı.