İDİTİK’lerle konuşmanın 11 yolu

İklim Değişikliğine İnanmayan Tipik Kişilerle, yani İDİTİK’lerle tartışmak her zaman zordur. İşte size yardımcı olacak 11 taktik

Duvarda bir yazı: Küresel ısınmaya inanmıyorum.

Duvarda bir yazı: Küresel ısınmaya inanmıyorum.

23.12.2014 | Will J. Grant ve Rod Lamberts | BirGün için uyarlayarak çeviren: Onur Erem

Yeni yıla girerken katılacağınız etkinliklerde, partilerde çok sayıda insanla tanışacaksınız. Bu ortamlarda sohbet ederken, havaların bu ara ne kadar değiştiğinden bahsettiğinizde sıradışı tepkileriyle kendini belli eden bir insan tipiyle karşılaşmanız büyük ihtimal, çünkü onlar her yerde: İklim Değişikliğine İnanmayan Tipik Kişi (İDİTİK).

İDİTİK sizi argümanlarıyla köşeye sıkıştırmaya çalıştığında ne yapabilirsiniz? Daha önce bu durumla karşılaşmış kişilerin aktardığı gibi, onlara olgu ve bilgiler sunmak bu tartışmayı sonlandırmıyor. Ama bu durum arkanızı dönüp gitmenize yol açmasın. Bu sorunun üstesinden gelebilmeniz için İDİTİK’lerle karşılaştığınızda size yardımcı olarak 11 taktik derledik. Bunları uygularken eğlenmeyi unutmamanızı tavsiye ediyor, bol şans diliyoruz!

  1. Kitlenizi seçin

İDİTİK’ler fikirlerini kolayca değiştirebilen insanlar değildir, değişim geçirmenin entelektüel ve toplumsal maliyeti gözlerini korkutur. Onlarla tartışma inançlarını pekiştirmeye bile yol açabilir. Ama unutmayın, İDİTİK’lerle tartışırken onları ikna edemeseniz bile çevrede sizi dinleyen diğer arkadaşlarını ikna edebilirsiniz.

  1. Ortak zemin bulmaya çalışın

Karşınızdaki insanın bütün bilimsel verileri reddeden bir İDİTİK olması onun kötü bir insan olduğu anlamına gelmez. Büyük ihtimalle özünde iyi insanlardır ve değer verdikleri konular vardır. Siz de onların değer verdikleri şeyleri bulmaya çalışın: Demokrasi, ekonomi, örgü örmek, bahçesinde sebze yetiştirmek… Belki ortak değerleriniz de vardır. İşte bunları bulduktan sonra iklim değşikliğinin bu değerlere nasıl zarar vereceğini anlatın.

  1. Esas mesele kesinlik değil

İDİTİK’iniz “iklim değişikliğinin işleyişini yüzde yüz kesinlikle anlayamıyoruz, o yüzden bu konuda bir şey yapmamalıyız” diyenlerden olabilir. Cümlelerinin ilk kısmı kesinlikle doğru. İklim bilimi yüzde yüz kesinlikle işlemiyor, ancak aynı durum tıp, hukuk, çocuk yetiştirme ve neredeyse tüm konular için geçerli. Bu konularda kesinlik olmasa da insanlar bir şeyler yapıyor. Bu yüzden cümlelerinin ikinci kısmının yanlış olduğunu söyleyin. Bu dünyada hiçbir eylem için yüzde yüz kesinlik gerekmez.

  1. Bir şey yapmamanın risklerini anlatın

Konuştuğunuz İDİTİK’e şunu sorun: “Hangisi daha kötü olurdu? İklim bilimcilerinin çoğunun yanlış olmasına rağmen önlemimizi almamız mı, iklim bilimcilerin çoğunun haklı olmasına rağmen önlem almamak mı?”

Onları klişe sözleri bir kenara bırakıp spesifik örnekler vermeye zorlayın.

  1. Riskleri daha somut örneklerle anlatın

İDİTİK’iniz doktorlara güveniyor mu? “Bir doktor sana karnındaki şu büyüyen kitleye biyopsi yapmalıyız dediğinde onu dinlemiyor musun” diye sorun. Doktorlar da hiçbir zaman tavsiyeleri dinlenmediği takdirde yüzde yüz kötü bir şey olacağını garanti edemez ama tavsiyelerini dinlememenin riski büyüktür.

  1. Konu doktorlardan açılmışken…

İDİTİK’e iklim bilimi alanında doktora yapmış kişilerin yüzde 97’sinin insan kaynaklı aktiviteler nedeniyle küresel ısınmanın bu boyutlara ulaştığı konusunda hemfikir olduğunu söyleyin ve sorun: “Gittiğiniz doktorların yüzde 97’si size ölümcül tehlikeli fakat tedavi edilebilir bir kanseriniz olduğunu söyleseydi, tedavi için harekete geçmez miydiniz? Yoksa size kanserinizin ciddi olmadığını, diğer doktorların tıbbi bir komplonun parçası olarak size gereksiz kemoterapi satmak istediğini söyleyen yüzde 3’lük doktorlar grubuna inanıp tedavi olmayı reddeder misiniz?”

  1. Bilim tarihini bilen İDİTİK

Bilim tarihini bilen İDİTİK’ler size dünyanın güneş etrafında döndüğü gibi pek çok bilimsel gerçeğin ilk başta az sayıda kişi tarafından kabul edildiğini, ana akıma yayılmasının zaman aldığını söyleyerek yüzde 3’lük bilim insanının aslında doğruyu savunduğunu iddia edebilir. Ona zaten küresel ısınmanın insan kaynaklı olduğunun ilk başlarda geniş kesimlerce kabul edilmediğini ancak günümüzde kabul gördüğünü söyleyin. Bilimde her zaman ana akım düşüncelere karşı çıkanlar vardır. Ama bunlar genellikle yanılırlar.

8. “Bütün bunlar komplo” diyenler

Karşınızda iklim değişikliğine komplo diyen bir İDİTİK varsa muhtemelen ABD’nin aya çıkmadığı, Almanya’nın 3. havaalanından rahatsız olduğu için Gezi Direnişi’ni çıkardığı, “Paraları sıfırladınız mı” kasetlerinin montaj olduğu iddialarından en az birine inanıyordur.

Düzinelerce farklı disiplinden, yüzlerce farklı kurumdan binlerce bilim insanının uluslararası bir komplo kurabilmesi ancak gülünecek bir iddiadır. Eğer bu insanlar komploda bu kadar başarılı olsaydı seçimlere hile karıştırmak veya borsada para kaldırmak gibi işlerle uğraşırlardı. Ayrıca böyle büyük bir komplo olsaydı, bunu ortaya çıkartacak kişiye bütün Nobel ödülleri verileceğinden ötürü bir kişi bunu mutlaka ortaya çıkarırdı.

  1. Bilim insanları para için yalan söylüyor

Bu da İDİTİK’lerin kullandığı bir diğer iddia. Onlara bir üniversitenin otoparkına gibip akademisyenlerin arabalarına bakarak maaşlarının hangi modellere yettiğine bakmalarını isteyin.

  1. İklim biliminin farkı ne?

İDİTİK’lerin çoğu, iklimle ilişkili olmayan bir bilime itiraz etmez. İDİTİK’inize yer çekimini, içten yanmalı motorları, matematiği kabul edip etmediklerini sorun. Eğer ediyorlarsa iklim biliminin neden farklı olduğunu anlatmalarını isteyin. Eğer karşınızda bunları kabul etmeyen bir insan varsa konuşmayı bırakın ve yavaşça ortamdan uzaklaşın.

  1. Karbon dioksit zararlı değildir

Karşınızdaki İDİTİK karbon dioksitin zehirli olmadığını, hatta bitkilerin oksijen üretebilmesi için gerekli olduğunu ve bu yüzden zararlı olmadığın iddia edebilir. Bunu söyleyen İDİTİK’ler “iyi bir şeyin fazlası zararlı” olmaz düşüncesine sahip. Oysa suyun bile fazlası insanı öldürür. Onlara bu mantığın yanlış olduğunu bu örnekle anlatabilirsiniz.

***

İDİTİK’lerle tartışan herkes, onlara gerçeği anlatmanın sinir bozucu tartışmalara yol açtığını görmüştür. Ama bu tartışmanın anlamsız olduğu anlamına gelmez. Bazen karşınızdaki kişi sadece kulaktan dolma bilgiler duymuş, gerçeği öğrenince fikri değişecek biri çıkar. Ayrıca çevrede dinleyenlerin de düşüncelerini etkileyebilirsiniz.

Neticede toplumu ileri taşımak için verilen her çaba değerlidir. Tartışmalarınızdan azıcık bir olumlu sonuçlansa da bir etkinlikte ayak üstü yapılan bir sohbet için bunun fena bir sonuç olmadığını unutmayın. Hiç yoksa tartışma yeteneğinizi geliştirmiş olursunuz. Şerefe ve bol şans!

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Çeviri içinde yayınlandı ve , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s