“Suriye’deki tablonun sorumlusu muhalefeti silahlandıranlardır”

Türkiye-ABD işbirliğinde yürütülen eğit-donat projesi hakkında konuşan Afrin Eşbaşbakanı Hevi Mustafa “Biz Suriye muhalefetinin silahlandırılmasına baştan karşıydık, bugünkü tabloyu bu yarattı. Bu sefer en azından silahlandırdıkları gruplara dikkat etsinler” dedi

c8e12-manset

“Türkiye halklarına ve Türkiye soluna bir mesajım var: Sizinle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Hükümetinizle sorunlar yaşıyor olabiliriz ama halkınızla ilgili hiçbir sorunumuz olmasın istiyoruz. Birlikte çalışalım ki Afrin’e bir yardım kapısı açalım ve IŞİD’i tümden ortadan kaldıralım. IŞİD yalnızca bizim için değil Türkiye halkları için de büyük bir tehdit.”

25.02.2015 ONUR EREM @onurerem

Avrupa Sol Partisi’nin düzenlediği İkinci Akdeniz Konferansı’na katılmak üzere İstanbul’a gelen Rojava’nın Afrin Kantonu Eşbaşbakanı Hevi Mustafa ile Türkiye devletiyle ilişkilerini, kantonda kurdukları modelin işleyişini, karşılaştıkları zorlukları ve Erdoğan’ın açıklamalarını konuştuk:

>> İç savaştan önce nasıl bir hayatınız vardı?

Halep’te bir ortaokulda fizik öğretmeniydim, halk mahkemesinde de çalışıyordum. Bir yandan da aydınlanma çalışmalarımız vardı, kadın örgütlenmesinde çalışıyordum. Arap ve Hristiyan aydınlanma çalışmalarıyla da iletişim içindeydik, o diyaloğu sağlamak da işimin bir parçasıydı.

>> Afrin Kantonu Eşbaşbakanı olarak şu anda Türkiye devletiyle ne seviyede bir ilişkiniz var? Bir konu hakkında konuşmak istediğiniz zaman Türk yetkililere ulaşabiliyor musunuz?

Maalesef herhangi bir ilişki kuramıyoruz. Dışişleri Bakanlığı ile görüşmek istediğimiz zamanlarda “meşgulüz” yanıtı alıyoruz. Bazı sol partiler üzerinden Türkiye Hükümeti’ne mektup gönderebiliyoruz. Ama bunun ötesinde bir ilişki kurmamız mümkün olmadı.

>> Kantonları IŞİD’e karşı savunmak amacıyla ÖSO’yla işbirliğine gidildiğini gördük, özellikle de Kobane’de. İçinden pek çok radikal ve cihatçı örgüt çıkmış, silahlarının bir kısmı da bu örgütlerin eline geçmiş ÖSO’ya ne kadar güveniyorsunuz?

ÖSO’nun içinde bazı gruplarla ilişki içindeyiz, radikal ve dinci olmayan yapılar bunlar. Bu yüzden onlarla benzer bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyoruz.

>> Rojava kantonlarda yeni bir model kurmayı, yeni bir toplum, dayanışmacı bir ekonomi inşa etmeyi hedefliyorsunuz. Bunu ne oranda başarabildiğinizi düşünüyorsunuz? Örneğin toplumdaki gelir eşitsizliğini, yoksulluğu azaltabildiniz mi?

Bu yönetim henüz bir yıldır başında. Bazı adımları attık ama istediğimiz düzeye daha ulaşmadık. İdari açıdan tecrübemiz azdı, zamanla artıyor. Türkiye sınır kapısını kapattığı için, dış ilişkiler kurmakta zorlandığımız için, elimizdeki imkanlar ölçüsünde halkın yaşam standartlarını düzeltmeye çalışıyoruz. Türkiye sınır kapısını açmadığı sürece Afrin Kantonu olarak insani sorunlarımızı tam anlamıyla çözmemiz çok zor. Bebek mamaları ve ilaçlar da dahil olmak üzere neredeyse her şeyi kaçak yollarla alıyoruz, bu hem fiyatı artırıyor hem de ihtiyaçlara erişimi zorlaştırıyor. Henüz istediğimiz düzeyde olmasa da gençler ve kadınlara yönelik bazı projeler geliştirdik Afrin Kantonu olarak. İkinci yılımızın ekonomik açıdan gelişme yılı olacağını düşünüyoruz.

>> Türkiye ile henüz bir diplomatik ilişki kuramadınız ancak dünyada Rojava’yı önemli bir deneyim olarak gören sol örgütler var. Bunların bir kısmı da iktidarda, Latin Amerika’da, Yunanistan’da. Onlarla nasıl bir ilişkiniz var?

Bir süreden beri bize birçok uluslararası davet geliyor. Kantonlarımızdan çok sayıda heyet uluslararası görüşmeler gerçekleştirdi, ben de bir kısmının içindeydim. Avrupa’da önemli temaslarımız oldu. Ne yazık ki her görüştüğümüz hükümet bize “İyi, güzel şeyler yapıyorsunuz. Biz bunları ilgili yerlere ileteceğiz” demekten öteye geçen bir hamle yapmadı. Bu da bize şunu gösterdi: Biz bu kapıları aşmak için çalışmak zorundayız. Ne kadar iyi çalışırsak o kadar çok kapı açılacağını biliyoruz. Biz bu motivasyonla çalışıp bu yönetimi uluslararası alanda resmileştirmeyi umuyoruz.

>> Erdoğan Kuzey Suriye’de herhangi bir öz-yönetime izin vermeyeceklerini, bunun bir terör yapılanması olacağını ve Türkiye’ye müdahale hakkı doğuracağını söylemişti. Erdoğan’ın Rojava’ya bakışı hakkında ne düşünüyorsunuz?

(Gülüyor) Biz kimsenin iznini beklemeyiz. Biz Baas rejiminden de izin almadık, başkasından da almamıza gerek yok.

>> ABD ile Türkiye’nin Suriye’deki muhalifleri eğitip silahlandırma projesine siz nasıl bakıyorsunuz?

Biz başlangıçta silahlandırmaya karşıydık. Barışçıl gösterilerle amacımıza ulaşmak istiyorduk. Ama muhalefet silahlandırıldı, o silahlar örgütler arasında el değiştirdi ve bugünkü noktaya geldik. Suriye’deki muhalefete silah verilmesi bu sorunları yarattı.

Bugün eğer ABD-Türkiye silahlandırma ve eğitim yapacaksa, en azından bunun doğru yerlere gitmesine, el değiştirmemesine dikkat etsin. Daha önce çok düzensiz ve örgütsüz yapılan bu silah yardımları sonunda Suriye halklarına ve bize döndü. Eğer yanlış ellere silah verilmeye devam ederse kardeş kavgası devam edecek.

>> Afrin Kantonu’nun etrafındaki topraklarda ÖSO ve El Nusra kontrolündeki yerleşimler var ancak bir çatışma yok. Bu örgütlerle iletişiminiz ne durumda?

İkisiyle de farklı şekillerde ilişkimiz var. Ne yazık ki bu iki örgütün de siyasi bir temeli yok. Normalde önce siyasi ilişkiler kurulur, ondan sonra askeri ilişkilere geçilir. Bizim bu örgütlerle siyasi iletişim kurabileceğimiz kurumları yok. Bazen taktik düzeyde askeri iletişim kuruyoruz. O da daha çok sivillerin gidiş gelişi için.

>> Afrin Kantonu’nda halkın ne kadarını örgütlemeyi başardınız? Halkın size desteği ne oranda, kanton içi muhalefet var mı?

Yönetimin içinde bir çok parti yer alıyor. Kadınlar ve gençlik de örgütlü bir şekilde yönetimde temsil ediliyor. Bir yıldır biz de yönetim olarak iyi bir örgütlenme yürüttük, halkın yarısından fazlasını örgütledik. Kanton içinde Kürtler dışında Araplar da yaşıyor, onlar da yönetimde. Yönetimin dışında kalan bir kısım da var, onlara ‘Gelin görüşelim, siz de yönetime katılın’ diyoruz. Zaten yakın zamanda seçimlere gideceğiz, 2015 yılı içinde gerçekleşecek ama tarihi tam belli değil. Öncelikle halka kimlik çıkarma işlemini bitirmemiz lazım. Bu seçimlerin tarihi önceden duyurulacak, herkes katılabilecek, dışarıdan da gözlemciler davet edeceğiz. Bizim dışımızda, Cizire Kantonu da 13 Mart’ta seçim gerçekleştirecek.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Söyleşi içinde yayınlandı ve , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s