İstanbul Küçükçekmece’deki Kanarya Mahallesi’nde bulunan Kadriye Moroğlu Lisesi öğrencilerinin anlattıkları, Türkiye’deki eğitim sisteminin çarpıklığını gözler önüne seriyor. Öğrencilerin anlattığına göre okuldaki bazı öğretmenler öğrencilerine haftasonu kurs açıyor.
KURSUN PARASINI VEREN BOŞ KAĞITLA GEÇİYOR
Okul binasında verilen bu kurslara katılmayan öğrenciler sınavları ne kadar iyi geçerse geçsin zayıf not alıyor, kurs parasını veren öğrenciler ise kursa gitmeseler bile sınavda boş kağıt vererek geçebiliyorlar.
Bu öğretmenlerin bir kısmı sınıflarda ders bile anlatmıyor, sadece kurslarda anlatıyor. Öğrenciler, dilekçelerle Milli Eğitim Bakanlığı’na şikayette bulundu, ancak daha önce yaptıkları şikayetler bir şey değiştirmediği için umutsuzlar. Yaşadıklarını öğrencilerin ve bir velinin ağzından dinledik:
’60 ÖĞRETMEN VAR’
Şükrü Kaplan: Okulumuzda yaklaşık 3 bin 500 öğrenci ve 60 öğretmen var. Bu öğretmenlerin içerisinde yaklaşık 10 tane kurs veren öğretmen var. Benim bildiğim dört yıldır bu uygulama var. Benden önceki dönemlerde de kurslar olduğunu öğrendim. Bu durum kaç yıl önce başladı bilemiyoruz.
‘CEMAAT EVLERİNE ALIYORLAR’
Yine iddiaya göre; Kurslara gidemeyen, parası olmayan öğrencileri de cemaatçi hocalar kendi çevresine alıyor. Cemaat evlerine davet ediyor, “gelin iki gece kalın hem zayıf derslerinize çalıştırırız, hem sohbet ederiz” diyorlar. Öğrenciler çaresizlikten kabul ediyor.
K.H.: Cenap hoca sınıfta da kursta da ders anlatmıyor, para ver geç sistemi var. Dersleri hep boş geçiriyorlar. Kendimi salak gibi hissediyorum, ilkokulda okul derecesi yaptım, Anadolu Lisesini az puanla kaçırdım, şimdi kurslara gitmediğim için ortalamam üç.
‘YILLIK KURS PARASIYLA JİP ALDI’
K.A.: Oktay hoca kurs vermeye başlamadan önce okula Kartal veya Toros gibi bir arabayla geliyordu. Kurs vermeye başladıktan sadece bir yıl sonra okula jiple gelmeye başladı.
A.E.: Sınıfımızda bir kız vardı, seviyesi benden düşük olmasına rağmen benden yüksek notlar alıyordu. Tek farkımız vardı, o kursa gidiyordu. Bir gün sınavda arkasına oturup yazdıklarını kopyaladım, virgülüne kadar aynısını yazdım, o yine 55 aldı, ben yine 15.
‘BAKANLIKTA TANIDIKLARI VAR’
Şükrü Kaplan: Temizlik işçiliği yaparak bu kurslar için gereken parayı biriktirdim. 3 kursa gittim o dönem. Orhan Hoca derste hiç anlatmıyordu, tek bir soru çözüp bırakıyordu, kesinlikle formülleri ezberleyeceksiniz diyordu. Kursa gittiğimde aynı adam dersi bize çok iyi anlattı, asla ezberlemeyin dedi, formülleri kendi geliştirdiği yöntemlerle çok iyi öğretti. Derste niye böyle anlatmıyorsunuz dediğimizde “siz parayı verdiniz siz hakettiniz” dedi. Ders başına dönemlik 150-160 lira alıyorlar.
SORU CEVAPLARINI DAĞITIYORLAR
Rıdvan Elma: Öğretmenler kursa giden öğrencilere sınav sorularının cevaplarını dağıtıyor, sınavda onları aynı grup soru kitapçığı gelecek şekilde oturtuyor, gitmeyenlere başka soru kitapçığı veriyor. 9. sınıftayken biz bunları Milli Eğitim’e şikayet ettik, biraz ders anlatır gibi oldular, sonra tekrar bıraktılar. Hepsinin Milli Eğitim’de tanıdıkları var, bazı hocalarından müfettişlere bile para verdiklerini duyduk.
MÜDÜR YARDIMCISI SESSİZ KALDI
Adını vermek istemeyen bir veli: Hem kızım hem oğlum var okulda. Kızım sürekli “Anne eğer kursa gitmezsem öğretmenlerim beni bırakacaklarını söylüyorlar” diyor. Bizim de durumumuz yok, zaten zar zor gönderiyorum kızı. Babası, “kızın okumasına gerek yok” diye okula göndermek istemiyor. Sınıfta kalması durumunda, babasından gizli dışardan okutmaya çalışacağım.
M.A.: Murat Hoca derse gelip arkadaşlarımıza “kursa gelcek misin?” diyor, hayır diyene direk “kaldın” diyor.
B.D.: Lise 1’deydim, fizik kursuna gitmiyordum. Kursa giden bir çocuğa fizik anlatıyordum, fiziğim çok iyiydi. O sınavdan 70 aldı, ben 30 aldım.
HEDİYE ALAN ÖĞRENCİYE İNDİRİM
M.A.: Şener hocaya bir kemer hediye aldım, böylece kursunda yüzde 50 indirim yaptı. Diğer hocalarımla da konuştu, sınavlarımda 9 zayıfım varken karneye 1 zayıf geldi. Ali Hoca ise matematik ve geometri derslerimize giriyordu. Ona da 160 lira verdim. Matematik sınavında 5 dakikalığına önüme cevap anahtarını koydu, geometride ise tahtaya benim için kopya yazdı.
İddialar hakkında konuşmak istediğimiz müdür yardımcısı ise devlet memuru olduğu için konuşamayacağını, müdürün de konuşmayacağını söyledi.