Şehir Plancıları Odası’ndan Gürkan Akgün Recep Tayyip Erdoğan’ın “Taksim’e cami yapılacak” açıklamasını ve İstanbul’da son zamanlarda yine Erdoğan’ın emriyle yapılması kararlaştırılan diğer projeleri BirGün’e değerlendirdi:
Maalesef biz İstanbul’la ilgili her şeyi başbakanın ağzından duyuyoruz. Kanalistanbul, üçüncü köprü, Taksim düzenlemeleri… Dünyanın en önemli kentlerinden birinde kamusal alana dair kararlar böyle alınamaz. Bu kararları yaşayanlarla birlikte almak gerekirken kamuoyunda tartışılmadan alınıyor artık. Çamlıca tepesinde cami konusunda da aynı şekilde karar alındı. Yarışma jürisi bile birincilik ödülüne layık bir eser göremezken başbakan ikinci olan projelerin arasından Sultan Ahmet taklidi bir camiye “bu benim içime sindi” dedi ve şimdi o yapılacak. Caminin yanına, doğal SİT alanının ortasına yapılacak otel projesi ise bu tartışmaların arasında gözden kaçıyor.
ÇAMLICA’YA HEM CAMİ HEM OTEL
Taksime cami konusu onyıllardır zamandır gündemde olan bir konu. Geçmişte bu cami projesine dair dava açıp kazanmıştık. Koruma Kurulu iptal etmişti, ama şimdi başbakanın emriyle tekrar gündeme geldi. Üstelik bu sefer bir kışla binasının taklidinin yapılması da gündemde. Bütün bu projelere bilimsel olarak baktığımızda kamu yararı olmadığını görüyoruz.
KATILIMCILIK SÖZDE KALDI
Giderek merkeziyetçileşen, anti-demokratik bir tek adam yönetimi sözkonusu. Demokratikleşme, karar alma süreçlerine katılım söylemlerinin ürettiği tek şey göstermelik bir hamle olan İstanbul’da otobüs rengini halka sormak oldu, sonradan çıkan rengi beğenmedikleri için onu da değiştirdiler. Öbür yandan en önemli kararları bir kişinin ağzından duyuyoruz.
HALK SESİNİ ÇIKARMALI
Taksim projesinde şimdilik bir tane dalış tüneli yapılıyor. İlk projede bütün yollar dalacak, Taksim otobana dönecek, yaya erişimi zorlaşacaktı ama Koruma Kurulu şimdilik onay vermedi diğerlerine. Kurullarda görüşlerimizi duyurmamızın da, kamuoyu baskısının da etkisi var. Geçmişte AKM için mücadele verildi ve bu mücadeleyi kazandık.