Mahkeme, Gökçeada’da tartışmalı Masi Otel hakkında yine yürütmeyi durdurma kararı verirken Belediye Başkanı Yücel Atalay, belediye tarafından daha önce otel hakkında verilen ve kendisinin uygulamadığı yıkım kararını inkar etti. Oysa belgeler, Atalay’ı yalanlıyor

Bugüne kadar mühür, yürütmeyi durdurma ve yıkım kararları verilen; bilirkişilerce deprem yönetmeliğine ve kent dokusuna aykırı olduğu, çevresi için tehlike teşkil ettiği belirtilen otel inşaat bütün bunlara rağmen tamamlandı.
ONUR EREM
Çanakkale’ye bağlı Gökçeada’nın Bademli Köyü’nde yapımına 12 yıl önce başlanan halkın ve çevrecilerin tepkisini çeken 6 katlı Masi Otel hakkında belediye almış olduğu yıkım kararını uygulamazken, mahkeme yürütmeyi durdurma karar verdi.
Çanakkale İdari Mahkemesi geçen hafta otel hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dev otel hakkında, 2011 yılında inşaat tamamlanmadan belediye inşaatı mühürleme ve yıkım kararı vermişti. Ancak belediye, kendi aldığı her iki karara da uymayarak inşaatı durdurmadı.
Mahkemeden çıkan bu ara karar Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay’ın, neden daha önce belediye tarafından alınan yıkım kararını uygulamadığı sorusunu akıllara getirdi.
Telefonla konuştuğumuz Gökçeada Belediye Başkanı Atalay, altında Belediye Başkan Vekili Dursun Atmaca’nın imzası bulunan yıkım kararını inkar etti. Başkanın inkar ettiği karara BirGün ulaştı. Başkan Atalay ise yıkım kararını reddederek “Biz yıkım kararı vermedik, sadece mühürleme kararı verdi, onu da (müteahhit) planda tadilata giderek aştı” dedi.
SİT ALANI OTELE ENGEL DEĞİLMİŞ!
Mahkemenin, inşaatın “büyük ihtimalle SİT alanında olduğu” gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen, Başkan Atalay inşaatın sit alanında olmadığını savundu. Sit alanına da 6 katlı inşaat yapılabileceğini savunan Başkan Atalay, “Sit alanı bina yapmayı engellemek için var olan bir şey değildir. Eğer oraya o oteli yapma hakkı varsa sit alanı olsa da yapar, başka yere de yapar. Sit kuruluna proje sunar, incelenir. Bu kuruldan bir sürü proje geçirdik.”
BİLİRKİŞİ: OTEL HİÇBİR ŞEYE UYMUYOR
Başkan Atalay, Masi Otelin Gökçeada’nın silüetini bozmadığını iddia etti. Oysa otel hakkındaki bilirkişi raporlarında otelin kentsel dokuya uymadığı ifade edildi. Ayrıca bilirkişiler otelin deprem yönetmeliklerine aykırı olduğuna, 3 farklı kişiye ait parselleri işgal ettiğine ve tehlike arz ettiğine karar verdi.
ATALAY: YASAL OLMAZSA İZİN VERMEZDİK!
Otelin imar mevzuatlarına göre bir sıkıntısı olmadığını savunan Atalay “Yoldan 2 kat kot alma hakkı vardı, onu kullandılar. Sonuçta burası bir hukuk devleti. Yasalara uygun olmasa izin vermezdik zaten, niye vereyim babamın oğlu mu?” dedi.
“KUSURLUYSAM CEZAMI ÇEKERİM AMA…”
Atalay, süren dava hakkında “Ben kusurluysam ben de cezamı çekeyim. Şeriatın kestiği parmak acımaz” diye konuştu ve ekledi: “Ama haksız yere yıpratıldığımızı düşünüyorum. Bu davalar bittiğinde ben de yıpratıldığım için dava açacağım. Bana özel görüşme teklif ettiler ama reddettim. Haklı olduklarına inanıyorlarsa çözümü hukukta arasınlar.”
Şimdiye kadar otel inşaatına karşı 7 tane dava açılmış ve bu davaların ikisinden yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı.
“HARİTA ÜZERİNDE OYNANMIŞ”
Görüşlerine başvurduğumuz Gökçeada Gönüllüleri Derneği avukatı Defne Karali arsanın da içinde bulunduğu sit alanının, büyük ölçekli plandan küçük ölçekli plana aktarılırken hata yapıldığını söyledi. Bu ‘sehven’ hatayı manidar bulan Karali, “Bu, harita üzerinde oynandığını gösteriyor” dedi. Karaali şöyle konuştu: “2 yıl önce davaya dahil olduğumuzda belediye çok yol kat etmişti. Otelin sahibi aynı zamanda adadaki Kuzuluk Limanı’nın da müteahhiti. Otel inşaatı için Kalkınma Bankası’ndan kredi almak istediğinde otelin planlara uygun olması gerekiyordu. Belediye bu yüzden plan değişikliğine gitti. Sit alanı haritasında 25 binlik ölçekte farklı, 10 binlik ve 5 binlikte farklı harita çeperleri gördük.”
Mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararının önemli olduğunu dile getiren Karali, “Bu kararla artık belediye yeni plan yaparak oteli kılıfına uyduramayacak. Davalarımızın 2013’te sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu davanın sonucu emsal olacağı için Gökçeada’ya böyle oteller yapmak isteyen diğer insanları engellemesi açısından çok önemli” diye konuştu.
‘BELEDİYE OTELİ YASALARA UYDURMAYA ÇALIŞTI’
Gökçeada Gönüllüleri Derneği’nden Alev Karayel ise Belediye’nin il genel meclisinde 1/25 bin ölçekli yeni imar plan teklifi sunmaya yetkisi olmamasına rağmen, bu planı hazırladığını söyledi. Dernek üyelerinin İl Özel İdaresi’ne, plana karşı itiraz dilekçesi yollamasına rağmen Karayel, dilekçenin kaybolduğunu ifade etti. Fazlı Yıldırım’ın 1998 yılında otel arsasını almadan 4 ay önce belediye tarafından kendisine inşa izni verildiğini söyleyen Karayel, bölgenin hem sit alanında, hem de köy sınırları içinde olduğu için belediyenin aslında böyle bir izin verme hakkı olmadığını anlattı ve “Belediye inşaatı yasalara uydurmak için 14 odalı otele 60 odalı ek bina hakkı verdi” dedi.
Avukat Tunç Lokum:
Müteahhit internet sitesinde, otelin terasında belediye başkanı ve kaymakam ile çektiği resimleri paylaşarak gözdağı vermek, bana bulaşmayın demek istedi. Bu 6 katlı otel inşa edilirken korumaya dair kurallar işletilmedi. Açtığımız her davanın ardından plan değişikliği yapılarak davaların sonuçları etkisizleştirilmeye çalışıldı. Belediye yıkım kararı aldı, ama uygulaması gereken de kendisi olmasına rağmen uygulanmadı. Müvekkillerimize eviyle kümesi arasına yaptığı duvar için ışık hızında dava açan savcı, belediyeye ve arsanın sahibi Fazlı Yıldırım’a hâlâ dava açmadı.
Tarihçe: TARLADAN 6 KATLI OTELE
-Fazlı Yıldırım 1998 yılında otelin inşa edildiği arsayı almadan 4 ay önce, Gökçeada Belediyesi Yıldırım’ın henüz sahip olmadığı bu arsaya bağ evi yapması için izin verdi. Oysa arsa hem köy sınırları içinde hem de sit alanı içinde olduğu için belediyenin böyle bir izin verme yetkisi yoktu. Belediye bu kararı verirken yasayı 2 kere çiğnedi.
-11.11.1994’te Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararı ile bölge sit alanı olarak tescillendi. Gökçeada Asliye Mahkemesi Mart 1999’da arsanın sit alanı içinde olduğunu tespit etti. Aynı yılın Ekim ayında Gökçeada Kaymakamlığı, koruma kuruluna inşaatla ilgili ihbarda bulundu, kurul inşaatın araştırılmasına karar verdi.
– Kurul 2004 yılında arsanın sit alanı içinde kalmadığına karar verdi. Bu kararın bilimsel veriler dikkate alınmadan verildiği gerekçesiyle Gökçeada Gönüllüleri Derneği bir dava daha açtı. Çanakkale İdare Mahkemesi davanın sonucunda ret kararlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararların yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi.
-Bu kararlara rağmen “bağ evi” inşa edilirken, binanın üzerine Masi Otel tabelası yer almaya başladı. Ocak 2008’e gelindiğinde kadastro çalışmalarında arsada 3 katlı betonarme binası, müştemilatı ve arsası tespit edildiğini ve tapunun buna göre değiştirildi. Eylül 2010’da ise Gökçeada Belediyesi imar planını yasadışı yöntemlerle değiştirerek arsayı turizm tesis alanı olarak tescil etti ve otele, otel inşa edildikten sonra izin verdi.
-2010 sonuna kadar inşaatın devam etmesi ile binanın yüksekliği 6 kata ulaştı. Aralık 2010’da belediye, inşaat ruhsatı olmadan 6 kata ulaşmış binaya 3 katlı inşaat ruhsatı verdi, 3 Ekim 2011’de ise bu ruhsatı 6 kata çıkardı. Ancak yapılan itirazlar sonucunda mahkeme 6 katlık ruhsata ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi.
-24 Ekim 2011’de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün otel binasının imar yasasına aykırı olduğuna karar verdi. Fen ve Teknik raporu sonucunda binanın yıkılması yönünde rapor verdi.
-Gökçeada Belediyesi Şubat 2012’de imar planında bir değişiklik daha yaparak binaya verilen kat iznini yeniden arttırdı, yan araziden yeşil alan verdi ve oteli tekrardan yasalara uydurmaya çalıştı. Böylece 14 odalı otele 60 odalı ek bina yapma izni verildi. Bademli sakinleri bu karara itiraz etse de Belediye Meclisi itirazı reddetti.
– İnşaata karşı açılan davanın sonucunda mahkeme 10 Aralık 2012’de yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bölgede yapılmak istenen diğer otellere emsal olacak bu kararın çıkması Gökçeada’nın geleceği açısından çok önemli.