Askere Gitmeyin kitabının internet sitesi yöneticisi Başaran hakkında açılan “halkı askerlikten soğutma” soruşturması davaya dönüşürken vicdani retçi Aru’ya 10 bin TL’ye yakın para cezası kesildi
27.05.2015 ONUR EREM @onurerem
Vicdani retçi İnan Mayıs Aru’ya 3 yıl 1 ay 11 gündür “yoklama kaçağı” olduğu gerekçesiyle 9 bin 514 TL idari para cezası ceza kesildi. Geçen hafta ailesinin evine tebliğ edilen kararla cezayı öğrenen Aru, cezayı ödemeyeceğini söylüyor.
Önceki gün Adliye’ye giderek cezaya itiraz eden Aru ve avukatı Hülya Üçpınar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle güvence altına alınan vicdani ret hakkının kullanılmasına bir para cezası kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade ederken Aru, Facebook hesabında yaptığı paylaşımda “Siz beni kaç yıl kaç ay kaç gün kaçak sayarsanız, kaç bin lira ceza keserseniz kesin; kaçmıyorum, buradayım, sizin zorbalık düzeninizin bir parçası olmayacağım, bunun için ne tek bir gün askerlik yapacağım, ne bedelli adı altında yapılan soygunlarla zorbalığınızı destekleyeceğim ne de bir kuruş ceza ödeyeceğim” dedi.
AİHM’e kadar götürürüm
BirGün’e konuşan Aru, itirazı reddedilse bile üst mahkemelerde hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini, sonunda AİHM’in kendisini haklı bulacağını anlattı. Aru hakkında geçen ay, yoklama kaçağı olduğuna dair tutanağı “Vicdani retçiyim, askere gitmeyeceğim” diye imzaladıktan sonra Facebook’ta “Hiç kimse zorunlu olarak ölme ve öldürme eğitimi almak, hayatının kıymetli günlerini hatta dakikalarını militarizm saçmalığına feda etmek zorunda değildir. REDDET! DİREN! HAYIR DE!” notuyla paylaştığı için TCK’nin 318. maddesi uyarınca “halkı askerlikten soğutma” soruşturması başlatılmıştı.
Anti-militaristler hakkındaki benzer bir soruşturma ise geçen hafta davaya dönüştü. 385 kişinin “Askere gitmeyin çünkü…” cümlesini kendilerince tamamlamasıyla ortaya çıkan Askere Gitmeyin kitabının internet sitesi yöneticisi Mehmet Ali Başaran hakkında Genelkurmay’ın şikâyetiyle başlatılmış olan “halkı askerlikten soğutma” soruşturmanın iddianamesi, 21 Mayıs’ta Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. BirGün’e konuşan Başaran, bu sivil itaatsizlik eylemine açılan davaya karşı yeni sivil itaatsizlik eylemleri düşündüklerini söylerken “Bu davanın açılması yanlıştır, Ankara’da açılması daha da yanlıştır. Ben İstanbul’da yaşayan biri olarak her duruşma için neden Ankara’ya gitmek zorunda bırakılayım?” ifadelerini kullandı.
Toplum harekete geçmeli
Gelişmeleri BirGün’e değerlendiren Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Gökhan Soysal, uzun zamandır Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla uğraşmakta olan Genelkurmay’ın bu engellerden kurtulmasıyla birlikte tekrardan topluma militarist baskısını uygulamaya başladığını söylerken “Başaran’ın dediği gibi devlet kitaba dava açmanın çağdışı görüntüsünden kaçınmak için kitabın internet sitesine dava açmayı tercih etti. Böyle bir davanın açılması uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Hem bu davanın, hem de Aru hakkındaki soruşturma ve idari cezanın sivil itaatsizliğin ‘Kırmızı Kitap’a alınmasıyla birlikte ilerlediğini gördük. Binlerce liralık para cezalarıyla insanları bedelli askerliğe zorlamak istiyorlar. Kamuoyunun artık bu konuda duyarlılık gösterip askeri baskıya karşı harekete geçmesi şart” ifadelerini kullandı. Soysal ayrıca 2013 yılında TCK’nın 318. maddesinde yapılan küçük değişikliğin ifade özgürlüğü açısından güvence sağlamayacağını geçmişte de söylediklerini, bu gelişmelerin kendilerini doğruladığını söyledi.