Sosyalizmin modası geçmedi, kendi modelimizi yaratmamız lazım

Sosyalizmin modası geçmedi, kendi modelimizi yaratmamız lazım

Gabriel Garcia Marquez, New Left Review’da 1983 yılında yayınlanan söyleşisinde siyasi düşüncelerinin nasıl geliştiğini, dönemindeki gelişmeleri nasıl yorumladığını ve hayalindeki siyasi sitemi anlatıyor:

>> Babanız muhafazakar bir insandı, ama sizin siyasi düşünceleriniz tam tersi. Bu ailenize bir tepki olarak mı gelişti?

Aileme bir tepki olarak geliştiğini söyleyemem. Babam muhafazakar olsa da bütün aile öyle değildi. Dedem liberaldi. Siyasi düşüncelerimin ondan ilham aldığını hissediyorum çünkü ben küçükken bana masallar anlatmak yerine özgür düşünceli, din hegemonyasına isyan eden insanların nasıl öldürüldüğüne dair korkunç hikayeler anlatırdı. Benim doğduğum yıl Aracataca’da gerçekleşen muz işçileri katliamını da anlatmıştı. Gördüğünüz gibi beni isyana teşvik eden ailemdi.

>> İlk siyasi metni okuduğunuz zamanı hatırlıyor musunuz?

Zipaquira’daki orta okulumda okumuştum. Okuldaki öğretmenlerin tümü 30’lardaki solcu hükümet döneminde öğretmenler okullarında Marksistler tarafından yetiştirilmişlerdi. Matematik öğretmenimiz tenefüslerde tarihi materyalizmi anlatır, kimya öğretmenimiz Lenin kitaplarını ödünç verir, tarih öğretmenimiz sınıf mücadelesini anlatırdı. O buzdan kaleden çıktıktan sonra yönümü şaşırmıştım ama iki kanıya sahiptim. Biri iyi romanların gerçekliğin şairane bir şekilde aktarılmasıyla hayat bulabileceği, diğeri de insanlığın geleceğinin sosyalizme muhtaç olduğu.

>> Komünist Parti’ye üye oldunuz mu hiç?

Yirmili yaşlarımda bir hücreye dahil olmuştum ama çok bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. Bir militandan çok sempatizandım. Komünistlerle ilişkim hem dalgalıydı. Ne zaman beğenmedikleri bir tutum alsam gazeteleri beni eleştirirdi. Ama yine de, en kötü anlarda bile onları kamuya açık bir şekilde kötülemedim.

>> Geleceğimizin sosyalizme bağlı olduğunu düşünmenize rağmen 1957’deki Doğu Almanya gezinizde gördüklerinizi hiç beğenmediğiniz. Bu gezi siyasi düşüncelerinizi etkiledi mi?

Kesinlikle etkiledi. Geziden izlenimlerimi bir dergiye yazmıştım. O makaleler, benim siyasi gelişimimdeki tutarsızlık olduğunu iddia etmek için 20 yıl sonra tekrardan dolaşıma sokuldu.

>> Tutarsızlık mı vardı siyasi düşüncelerinizde?

Hayır, yoktu. Doğu Almanya gibi ülkeler gerçekten sosyalist değiller. İzledikleri yol da onları sosyalizme taşımayacak hiçbir zaman. Çünkü bu sistem Sovyetler Birliği tarafından dışarıdan, dogmatik ve yaratcı olmayan Komünist Partiler tarafından dayatılıyor. Sovyet modelinin uymasının imkansız olduğu toplumlara da aynı modeli dayatıyorlar.

>> Küba haber ajansı Prensa Latina’dan ayrılmakla doğru kararı mı verdiniz?

Evet. Çünkü ben erkenden kendim ayrılmasaydım sonradan devrim karşıtı, emperyalizmin uşağı diye etiketlenerek kovulacağımı hissediyordum.

>> Ne düşünüyorsunuz günümüz Küba’sı hakkında?

Öncelikle Küba’nın kesinlikle iddia edildiği gibi bir Sovyet uydusu olduğuna inanmıyorum. Devrim, daha demokratik, adaletli ve ihtiyaçlara uygun bir sisteme ulaşma ümidini koruyor. Ancak Küba Devrimi, ABD’nin düşmanca tutumu nedeniyle 20 yıldır “olağanüstü hal” durumu yaşıyor. Sovyetler’in (amaçları her ne olursa olsun) yardımları olmadan bu devrim uzun yaşamayabilirdi.

>> Castro 68’de Sovyetlerin Çekoslovakya’ya müdahalesini savunmuştu. Siz ne tepki vermiştiniz?

Kamusal bir protesto düzenledim, yine olsa yine aynısını yaparım. Castro ile tek farkımız, onun Sovyetler’in müdaheleciliğini meşrulaştırırken benim buna karşı çıkmam.

>> Sizinle birlikte birçok Latin Amerikalı yazar sosyalizmi arzulanası bir alternatif olarak anlatıyor. Ama bunun modası geçmedi mi? Sosyalizm artık cömertliğin soyutlaması olmaktan çıktı, gerçeğe döküldü – sevimsiz bir gerçekliğe dönüştü. Örneğin Polonya’da olanları gördükten sonra kimse iktidarda gerçekten işçi sınıfının olduğuna inanmıyor. Latin Amerika için kapitalizmin yıkımı ile sosyalizmin yıkımı arasında üçüncü bir yol mümkün mü?

Üçüncü bir yola inanmıyorum. Bence çok sayıda alternatif var, ABD için bile. Yapmamız gereken kendimize uygun çözümler bulmak, kendi sosyalizm modelimizi yaratmak.

>> Gelişmiş kapitalist ülkelerin demokrasi modeli üçüncü dünyada uygulanabilir mi?

Gelişmiş ülkelerdeki demokrasi, oradaki gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Latin Amerika’da Sovyet modeli nasıl imkansızsa kapitalist demokrasi modeli de imkansızdır.

>> Yaşadığınız ülkede nasıl bir hükümet görmek isterdiniz?

Yoksulları mutlu edecek herhangi bir hükümet. Bir düşünsene!

BİRGÜN İÇİN ÇEVİREN: ONUR EREM

ORİJİNALİ: http://www.versobooks.com/blogs/1561-gabriel-garcia-marquez-1927-2014

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Çeviri içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s