29.01.2015 Konstantinos Kalamvokidis*
25 Ocak 2015 genel seçimi Yunanistan siyasetinde yeni bir çağ açtı. O gün, benzersiz ekonomik kriz nedeniyle darbe alan milyonlarca Yunan’ın değişim arzusu radikal sol koalisyon SYRIZA’nın seçimlerden, tarihinde ilk defa, birinci olarak çıkmasına yol açtı. Beş yıllık vahşi kemer sıkma politikaları, refah devletinin aralıksız geriletilmesi ve demokratik prosedürlerin değersizleştirilmesi Yunan halkını ayağa kaldırdı.
Artık zaman kaderimizi kendi kontrolümüze alma ve daha aydınlık bir gelecek için kesin kararlar verme zamanı. Eski hükümet ve egemen medyanın, SYRIZA’nın seçimi kazanması durumunda geri dönüşü olmayan felaketler yaşayacağımıza dair terör propagandasına rağmen Yunan halkı umudu korkuya tercih etti. Artık Yunanistan sol hükümetinin ilk günlerini kutluyor.
Koşulları iyileştirmenin ötesinde
Seçim kampanyası sürecinde SYRIZA’nın ana sloganı “Umut geliyor”du. Kısa sürede bu slogan herkesin diline yerleşen popüler bir söze dönüştü, krizin yarattığı çok katmanlı açmazlardan çıkmak isteyen halka cesaret ve ilham verdi. Fakat bu umut, yalnızca yaşam koşullarımızı iyileştirmek gibi dar kapsamlı bir umut değil, toplumsal yapımızın tümünün aşamalı bir şekilde dönüştürülmesine dair büyük bir umut.
Öncelikle, haysiyetimizi geri kazanmak için umutluyuz! Hem toplumsal hem de ulusal anlamda. Beş yıllık kemer sıkma politikaları toplumun geniş kesimlerine sefalet getirirken toplumsal dokunun çözülmesine neden oldu. Artık toplum ve emek yanlısı yasalar çıkararak toplumun en yoksul kesimi için bir emniyet ağı oluşturup, onurlu bir hayat garantisi sunacağız. Ayrıca bağımsız bir ulus olarak haysiyetimizi geri kazanacağız, enerjik bir dış politika ile Troyka gibi uluslarüstü kurumların neo-koloniyel taciz politikalarından kendimizi koruyacağız.
Hesap sorma zamanı!
İkinci olarak, adalet için umutluyuz! Artık ülkenin anayasasını ihlal eden politikalar uygulayan, rüşveti yayan eski hükümet üyelerinin ve bu politikaları uygulatan ekonomik oligarşinin bütün suçlarından ötürü hesap verme zamanı. Bugüne kadar bu politikalar nedeniyle tarifsiz acılar yaşayan halkın adalet hissini sağlayacağız.
Yeni bir siyasi ahlak için umutluyuz! Sol hükümetin, önceki erk sahiplerinin manipülasyon ve yasal oyalama politikalarıyla taban tabana zıt yeni bir siyaset yöntemi geliştirmesi halkın derin bir beklentisi. Bu yüzden sol hükümetin, kurumlara yok edilen itibarlarını geri getirerek onları toplumsal çıkarlar için araçsallaştırması için umutluyuz.
Toplumsal dönüşüm
Ama en önemlisi, daha fazla demokrasi için umut var! Sol hükümet, halkın karar alma süreçlerine daha fazla katılımı sağlamak için adımlar atacak. Zira ilerici bir yönetişim anlayışında pasif fikir alma normları yetersizdir. Halk, yeni hükümetin yerellerde ve iş yerlerinde doğrudan katılımı sağlayacak yeni araçlar geliştirmesini bekliyor. Böylece insanlar kolektif çıkarlarını kendileri kazanacak ve koruyacak, idari birimlerle toplumsal hareketler arasındaki doğrudan ilişki etkin bir şekilde sağlanacak.
25 Ocak’tan önce SYRIZA’ya oy vermeye yatkın insanlar arasında şüphe duyanlar, siyasi taktiklerle korkutulanlar vardı. “SYRIZA programının yarısını bile uygulayabilse tatmin oluruz” diyenler vardı. Onlara katılmıyorum. Bu anın halkımız için ne kadar büyük bir tarihi önem taşıdığını biliyoruz. SYRIZA’nın programında ilan ettiklerinden daha azı bizi kesinlikle tatmin etmemeli, daha fazlası için mücadele vermeliyiz. Adım adım ortak mücadeleye katılarak, hayallerimizin gerçekliğe dönüşömesi için kolektif bir şekilde elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. BirGün için çeviren: Onur Erem
*Uluslararası ilişkiler analisti, SYRIZA uluslararası ilişkiler departmanı üyesi.