
Yürüyüş Taksim’deki turistlerin (özellikle Japonların) çok ilgisini çekti. Bazı turistler önünden geçen grubun onlarca fotoğrafını çekerken bazıları grupla beraber İTÜ’ye kadar yürüyerek video kaydı yaptı.
İstanbul Teknik Üniversitesi asistanları, 50d kadrosunda çalışan asistanların doktorada 6 yılı tamamladığı takdirde işten çıkartılmasını tavsiye eden YÖK’ü ve bu tavsiyeyi bir zorunlulukmuş gibi uygulayan İTÜ rektörünü önceki gün Taksim Meydanı’ndan İTÜ Maçka kampüsüne yürüyüp kampüsü işgal ederek protesto etti.
“YÖK gitsin, biz kalacağız” ve “Ferman YÖK’ün, üniversiteler bizimdir” sloganlarıyla İTÜ Maçka kampüsüne gelen yüzlerce kişilik grup burada halka seslendi: Son eylemimizden bugüne 8 araştırma görevlisinin ilişiği kesildi, 90’a yakını önümüzdeki ay işinden olabilir! Rektörlüğün mağduriyeti araştırması için kurduğu komisyon işlevini yetine getiremiyor. Bu yüzden taleplerimiz gerçekleşene kadar üniversitemizi terketmeme kararı aldık!
‘DOKTORAYI 6 YILDA BİTİRMEK ŞART DEĞİL Kİ’
Konuşmanın ardından Maçka kampüsüne giren yüzlerce eylemci konferans salonunu doldurdu. Salondaki konuşmalarda katılımcılar maaşı kesilen, ilişiği kesilmeyen; sözleşmesi yenilenmeyen ama maaşı yatan; araştırma bursu kesilen ve çeşitli şekillerde mağdur olan asistanlardan bahsederken rektörlüğün geçici 50d kadrosundan daha yüksek güvenceli 33a kadrosuna geçişlerin durdurulduğunu sözlü olarak açıkladığını belirtti. Bu uygulamaya karşı 750 akademisyenden imza toplanmasına sinirlenen rektörlüğün 3 kişiyi daha işten çıkardığını anlatan eylemciler 50d kadrosundaki 6 yıl süresinin kaldırılmasını talep eden konuşmalar yaptı.
İstanbul Üniversitesi’nden dayanışma için gelen asistanlar ise Onur Hamzaoğlu’nun Gebze Dilovası’nda sanayi kirliliği ve kanser arasındaki ilişkiyi ortaya çıkardıktan sonra işadamları tarafından dava açıldığını, üniversitenin soruşturma açtığını hatırlatarak “böyle baskıcı bir üniversite ortamında bir profesörün başına bunlar geliyorsa bir asistan nasıl bilim yapsın?” diye isyan etti: Biz bilimi, tezleri çalıntı olan YÖK’çülerden, MEB başkanlarından öğrenecek değiliz! Yaşasın onurlu mücadelemiz!
‘PADİŞAH BOZUNTUSUNDAN KURTULMALIYIZ’
Sanatçılar Girişimi adına konuşan Orhan Aydın, Türkiye’yi boğan AKP politikalarından bahsetti. “Kentsel dönüşüm belası ortak alan, ortak bellek bırakmamak için tam gaz ilerlerken 4+4+4 ve eğitim sistemindeki değişiklikler ile gelecek nesilllerin beyninin yıkanması hedefleniyor. Sanat alanında ise ehlileştirme politikaları hüküm sürüyor” diyen Aydın bu yüzden üniversitelerde de böyle bir hamle yapılmasını yadsımadığını belirtti. Aydın “Biz bu karanlık filmi 1960’larda da gördük 70’lerde de ve hepsinde biz kazandık! Toplumsal mücadele gruplarıyla dayanışmaya bakın. Toplumsal mücadele grupları yalnızlaşmamalı, çünkü kavga beraber verilince güçlü, kavga beraber verilince güzel! Padişah bozuntusu ve ahalisinden hepberaber kurtulacağız” ifadelerini kullandı.
Orhan Aydın’ın konuşmasının ardından çeşitli gruplar konser verdi. Konserin ardından da konferans salonundan çıkmayan asistanlar İTÜ Maçka kampüsünde sabahladı.
asistanların bir önceki eylemi için: https://onurerem.com/2012/09/15/universitede-guvencesiz-calisma-olur-mu/
Geri bildirim: Üniversitede güvencesiz çalışma olur mu? | Onur Erem