Samatya’daki saldırılar Ermenileri endişelendirdi

Samatya’da yaşlı Ermeni kadınların saldırıya uğramasının ardından Ermeni yurttaşlarla konuştuk. Hepsinin söylediği ortak söz: Endişeliyiz, sorumlular bir an önce bulunsun
ONUR EREM
Samatya’da yaşananlar Ermeniler arasında büyük bir endişe yarattı. Aralık ayında bir Ermeni kadının öldürülmesi, başka bir Ermeni kadının dövülerek hastanelik edilmesi; bu ay da yaşlı bir Ermeni kadının arabayla kaçırılmaya çalışılması, bir kilisenin taşlanması ve son olaran yaşlı bir kadının darp edilmesinin ardından Ermeniler olayların tesadüf olmadığını düşünüyor. Bu saldırıların ardından neler hissettiklerini Ermeni yurttaşlara sorduk. Güvenlikleri açısından isimlerini gizleyerek yayınlıyoruz:

İ.Ç. (24): Saldırılara baktığımızda Ermenilerin özellikle hedef seçildiğini, bunun planlı bir iş olduğunu görüyoruz. Arkasındaki çok büyük, derin bir örgüt olmasa bile en azından ufak bir çete diyebileceğimiz bir yapılanma olmalı. Hrant Dink cinayetindeki gibi devletle ilişkili bir çete olma ihtimali de var. Devletten bağımsız bir çete olsa bile, nefret öğrenilen bir şeydir. Bu insanlar devletin eğitim sisteminde, toplumun Ermeni düşmanı atmosferinde yetiştikleri için böyle saldırılar geçrekleştiriyorlardır.
Biz bu toplumda her zaman baskı altında hissediyoruz. Ancak bu tür saldırıları unutmuştuk. Bu yüzden Ermeni cemaati olanlara şaşırıyor. Devletin bu çeteyi bulmakta ne kadar istekli olduğunu bilmiyorum. Sonuçta Dink cinayetinin arkasındaki örgüt de hala çözülemedi.
Son dönemde topumda muhafazakarlaşmanın arttığını hissediyoruz, toplumda ‘öteki’ olduğumuzu her zaman hissettiğimiz gibi.

M.D. (26): Bu saldırılar yeni bir olay değil. Bugüne kadar Anadolu’da kim bilir neler oluyordu, duymuyorduk. Bu sefer İstanbul’da olduğu için medya yer verdi.
Biz bu toprakların zencisiyiz, bu yüzden böyle olaylar yaşadığımızda şaşırmıyoruz maalesef.

A.K. (25): Bir insan yaşlı bir kadından ne ister ki? Ermeni olmuş Türk olmuş ne farkeder? 80 yaşın üstündeki bir kadına saldırmanın etnik bir gerekçesi olmamalı. Ermenilerin hedef seçilmesinin nefret suçu olduğunu düşünüyorum. Bu saldırıların arkasında bir şey olduğu belli ama ne olduğunu kestirmek zor. Ufak, bağımsız bir çete de olabilir, daha farklı şeyler de olabilir.

A.Ç. (56): Saldırılar genişler, daha kötü olur, yine eski kötü günleri yaşarız diye korkuyorum. Hristiyan toplumunun bir aydır bu saldırılar karşısında sessiz kalması da beni üzüyor. Bugün bu ülkede Kürtler kendi bayraklarıyla meydanları doldurabiliyorlar artık, ama Hristiyanlar kitlesel bir şekilde sokağa çıkmaktan korkuyor hala, belki de haklı olarak. Türkiye’de Ermeniler için ‘ya susacaksın, ya da kafana yiyeceksin’ durumu var.
Gençliğimizde de kötü dönemler vardı, açıkça hakarete uğruyorduk – devlet görevlilerinden bile. Ama böyle üst üste saldırılar yaşamayalı çok uzun zaman olmuştu.
Bu saldırıların faillerinin ortaya çıkartılacağına inanmıyorum. Devlet bugüne kadar azınlıklara karşı işlenen hangi suçu ortaya çıkardı da bunu çıkarsın? Hrant Dink cinayeti nasıl hala duruyorsa, bu olay da çözülmeden durur diye düşünüyorum.

MUHTAR AKDEMİR: 20 YILDIR MUHTARIM, BÖYLE SALDIRI GÖRMEDİM
Samatya’nın bağlı olduğu Kocamustafapaşa Mahallesi’nin muhtarı Adem Akdemir “münferit olaylar olmuştu, ama böylesini görmedik” diyor. Çocukluğundan beri semtte yaşayan ve yaklaşık 20 yıldır muhtarlık yapan Akdemir, mahallelerinde milliyetçilik ve kafatasçılığın olmadığını, farklı grupların huzur içinde bir arada yaşadığını, mahallede yaşayan 40 bin Ermeni’nin nüfusun dörtte birini oluşturduğunu söylüyor. “Yakın zaman önce Alevilerin evlerini işaretleyen gruplar da gördük. Birileri korku yaymaya çalışıyor olabilir. Bir kaç psikopatın yaptığı bir eylem de olabilir. Ama Türkiye’nin geçmişini göz önünde tutarak söylüyorum, arkasından derin bir örgüt çıkarsa maalesef şaşırmayız” diyen Akdemir sorumluların bir an önce bulunmasını istiyor.
ESNAF MAHALLEDEKİ TEDİRGİNLİĞİ ANLATTI
Samatya’da bir bakkal işleten Emrullah Öztürk, artık yaşlı müşterilerin sokağa çıkmaktan korktuğunu, eve sipariş verdiğini anlatıyor. “Biz de korkar olduk. Evine sipariş götürdüğüm kadının başına bir şey gelse bizden bilinecek diye endişeleniyoruz” diyen Öztürk polisin saldırılarla yeterince ilgilenmediğini düşünüyor: “Koca mahallede bir tane kamera yok. Sokağa kamera koysalar saldırganları bulmuşlardı belki. Önceki saldırılara rağmen hâlâ yeni saldırılar oluyorsa, bu polisin yeterince tedbir almadığını gösterir”. Öztürk, sadece yaşlı Ermeni kadınlar hedef seçildiği, eve giriş çıkış saatleri bilindiği için bunun planlı bir örgüt işi olabileceğini düşünüyor.
Bir tekel bayisi işleten Mehmet Salih Alas ise “Ben örgüt işi olduğunu düşünmüyorum” diyor. Saldırıların hep bir kişi tarafından yapıldığı için bireysel bir olay da olabileceğini söyleyen Alas mahallede sadece Ermenilerin değil Türklerin de tedirgin olmaya başladığını belirtiyor. “Şu ana kadar sadece yaşlı Ermeni kadınlara saldırdılar, ama yaşlı Türkler de ‘acaba bize de saldırırlar mı’ diye düşünüyor” diyor. Çok sayıda basın kuruluşunun mahalleliyle röportaj yapmak istediğini söyleyen Alas, insanların korkudan bütün röportaj taleplerini geri çevirdiğini söylüyor.

İHD’DEN SAMATYA RAPORU

ermeni

Saldırıların ardından Samatya’ya giderek mahallelilerle konuşan İHD üyeleri, bir Ermeni’nin sözlerini yayınladıkları rapora ekledi: “Bir kişi, bir Mustafa’yı, Osman’ı, Ahmet’i öldürürse katil olur, cezaevine girer ve orada da katil muamelesi görür. Ama bir kişi Hagop’u, Haçadur’u öldürürse kahraman olur, cezaevinde de kahraman muamelesi görür. Arada böyle bir fark var”

İnsan Hakları Derneği Samatya’da son 2 ay içinde 5 yaşlı Ermeni kadının saldırıya uğramasının ardından hazırladığı raporu dün basınla paylaştı. İstanbul Beyoğlu’ndaki toplantıda raporu sunan İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon’dan Meral Çıldır Samatya’da mahallelinin saldırıların ırkçı güdülerle yapıldığına inanmak istemediğini ancak bulguların saldırıların ardındaki ırkçılığı gözler önüne serdiğini söyledi. Çıldır sorumluların yakalanması gerektiğini söylerken bir tehlikeye de dikkat çekti: “Ogün Samast’ın kısa zamanda yakalanması Hrant Dink cinayetinin arkasındaki örgütü çözmeye de, insanların ‘Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz’ diye sokaklara çıkmasını engellemeye de yaramadı. Burada da böyle bir tehlike var”.
POLİS FACEBOOK SAYFASININ PEŞİNE DÜŞMELİ
Avukat Eren Keskin ise Sultan Aykar saldırıya uğradıktan sonra adına bir Facebook sayfası açıldığını, fotoğraf bölümüne “Geberdi.” yazan bir metin koyulduğunu, sayfada ırkçı paylaşımlar yapıldığını basınla paylaştı ve polisin bu sayfanın kimler tarafından yaratıldığını bulması gerektiğini söyledi.
SALDIRILAR BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Toplantının ardından söz alan bazı izleyiciler Samatya’da 2006 yılından beri Ermenilere saldırılar yapıldığını, Rum Kiliseleri’ne zarar verildiğini, hatta cinayetler işlendiğini ancak iki azınlık grubunun da korku nedeniyle bu olayları polisle veya basınla paylaşamadığını anlattı. İHD üyeleri de azınlıkların bu korkularını teyit ederek, bazen saldırı haberi aldıklarını ama cemaatten kimse konuşmadığı için kime, nasıl saldırıldığını öğrenemedikleri belirtti.

About onurerem

journalist @ birgün newspaper. twitter.com/onurerem
Bu yazı Haber içinde yayınlandı ve , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s