Kitlesel eylemler işimizi açıyor, yeter ki polis saldırmasın
Taksim’de esnaf ve çalışanlar polis saldırısı olmadıkça kitlesel eylemlerin daha çok müşteri getirdiğini söylüyor: Esnafın camını çerçevesini indiren eylemci görmedik, polis saldırmasın yeter
ONUR EREM 16.07.2013
Hükümet ve yandaş medyanın Taksim’de esnafın zararını eylemcilere yıkmaya çalışmasının ardından bölgedeki esnafla konuştuk. İşletmeciler ve çalışanlar eylemlerden ve eylemcilerden değil, polis saldırısından şikayet ediyor.
ESNAF İÇİNDE DE ‘BİZ VE ONLAR’
Leman Kültür’den Adnan Şahbaz 10 yıldır burada çalıştığını ve 1 Mayıs’lar dışında bu kadar büyük polis saldırısı görmediğini anlatıyor. “Burada birkaç ay önceye kadar her gün 3-5 yürüyüş, eylem olurdu. O kadar eyleme rağmen hiçbir sorun çıkmazdı, eylemlerin kimseye bir zararı yok ki. Ne zaman polis eylemleri yasakladı ve saldırmaya başladı, o zaman işler değişti” diyen Şahbaz Haziran’dan beri gelirlerinin yüzde 50 azaldığını söylüyor. Kitlesel eylemlerin ardından insanların bölgedeki kafe ve barlara giderek esnafın işlerini açtığını anlatan Şahbaz “Polisin saldırmadığı 1 Mayıs’lar en çok iş yaptığımız zamanlardı” diyor. AKP’nin tüm Türkiye’de yaptığı ‘biz ve onlar’ ayrımının, kutuplaşmanın esnaf içinde de yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Adnan Şahbaz “Cam-çerçeve indirme çok nadir oldu, onlarda da eylemciler esnafa değil bankalara saldırdı” diyerek eylemcilerden zarar görmediklerini söylüyor ve hükümete çağrı yapıyor: “Herkes demokratik haklarını kullanacak, yürüyecek. Emin olsunlar, bunun hükümete de bir zararı olmaz”.
‘BURASI HALKIN YOLU, HALK YÜRÜYECEK’
İnci Pastanesi’nden Musa Ateş de yürüyüşlerin engellenmemesi gerektiğini düşünüyor. “Burası halkın yolu, burada yürümeyi engellemeye hakları yok” diyen Ateş direniş başladığından beri 18 gün gaz yediklerini anlatıyor. “Polis gazla saldırmadığı sürece halk da esnaf da çok rahat. İnci’yi İnci yapan da halktır. Her şey halkındır, güç halktan gelir” diyen Musa Ateş yapılanları zalimlik ve zulüm olarak nitelendiriyor. İstiklal’in başında en geniş sokak Mis Sokak olduğu için halkın da buraya sığınmasının normal olduğunu söyleyen Musa Ateş “İnci Pastanesi İstiklal üzerindeyken her gün yürüyüş, eylem olurdu ama bu kadar gaz yemezdik” diyerek polis saldırısının geçmişe göre ne kadar arttığına dikkat çekiyor.
‘KUTUPLAŞTIRMAYA SON VERSİNLER’
Şiirci’den Ayşe Baba da polise ve hükümete halkla uzlaşma çağrısında bulunuyor: “İnsanları ikiye bölmeye çalışmaya son versinler. 2 yıldır Taksim’de çalışıyorum, polisin bu kadar sert müdahale ettiğini, ara sokaklara girerek insanları kovaladığını hiç görmedim.
“POLİS YOKKEN İŞLER AÇILMIŞTI”
Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği Başkanı Tahir Berrakkarasu ise şiddet uygulayan kim olursa olsun karşı çıkacaklarını söylüyor ve ekliyor: “Haziran’dan beri buradaki işletmelere eylemciler değil polis zarar verdi. Gaz fişekleri ve tazyikli sular nedeniyle o kadar çok işletme zarar gördü ki! Nasıl nişan alıyorlarsa 2. kattaki kafelerden bile içeri fişekler giriyor. Polisin İstiklal’deki tüm ara sokaklara girerek panik yaratması doğru değil”. Berrakkarasu’ya göre Haziran’dan beri esnafın gelirleri ortalama yüzde 80 azaldı. “Esnafın en çok iş yaptığı zaman ne zamandı biliyor musunuz? Taksim’de polisin olmadığı, milyonlarca insanın meydanda ve İstiklal’de özgürce yürüyebildiği günlerdi” diyen Tahir Berrakkarasu polis müdahale etmedikçe kitlesel eylemler esnafın yüzünü güldürdüğüne dikkat çekiyor.